Sie suchten nach: algılayamadığımız (Türkisch - Englisch)

Çevremizde bizim algılayamadığımız ama elektronik gözün algılayabildiği birçok renk var.
there's many, many more colors around us that we cannot perceive, but that electronic eyes can perceive.

morötesini duymanın iyi yönü ise güneşlenmek için iyi bir gün olup olmadığını duyabilmeniz, çünkü morötesi tehlikeli bir renk, bizi öldürebilecek bir renk; bu nedenle hepimiz algılayamadığımız şeyleri algılayabilmeyi dilemeliyiz.
and the good thing about perceiving ultraviolet is that you can hear if it's a good day or a bad day to sunbathe, because ultraviolet is a dangerous color, a color that can actually kill us, so i think we should all have this wish to perceive things that we cannot perceive.

düz bir şekilde serbest düşüş yapan ya da serbest düşmenin karmaşık bir birincil yörüngesinde (azaltılmış yerçekimi uçağı ya da uzay istasyonunun içi) bulunan bir cisim ağırlık hissini oluşturan kuvvetleri algılayamadıklarından ağırlıksız hisseder.
an object in a straight free fall, or in a more complex inertial trajectory of free fall (such as within a reduced gravity aircraft or inside a space station), all experience weightlessness, since they do not experience the mechanical forces that cause the sensation of weight.