Sie suchten nach: belirleyebileceği (Türkisch - Englisch)

avrupa parlamentosu, görüşünü bakanlar konseyi’nin konunun ivediliğine göre belirleyebileceği bir zaman zarfında bildirir.
union development cooperation policy shall have as its primary objective the reductionand, in the long term, the eradication of poverty.

bu da zaman ile mekan arasındaki farkı ortadan kaldırıyor. bu da evrimin, kainatın ilk halini de belirleyebileceği anlamına geliyor.
this removes the distinction between time and space, and means the laws of evolution can also determine the initial state.

yönlenme süresi herhangi bir asansör, yürüyen merdiven, turnike veya merdivenden inmekte olan yolcu, planlanan kuyruk alanı içerisinde serbest hareket edebilir ve bir sonraki hareket yönünü belirleyebileceği süreye sahip olur.
orientation time a passenger getting of any liftü escalator, turnstile or stairs can move freely with the queue area planned and have the time to determine the next direction of movement.

ayrıca kredi sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin aşağıdaki hesaba yapılmasını gerektiğini onaylıyorum. (veya ebrd'ye bildirim yoluyla muhtelif dönemlerde müstakrizin belirleyebileceği diğer bir hesaba):
i further certify that disbursements under the loan agreement should be made to the following account (or such other account as the borrower may from time to time designate by notice to ebrd):

ancak yönetmelikte, ab dışındaki alıcılara yapılan 1000 avrodan az para transferlerinde, ödeme hizmeti sağlayıcılarının sözkonusu kontrolün derecesini kara para aklama ve terör finansmanı açısından belirleyebilecekleri de yer alıyor.
however, for transfers of funds to recipients outside the eu not exceeding 1,000 euros, payment service providers may determine the extent of such verification in view of the risks of money laundering and terrorist financing, the regulation reads.