Sie suchten nach: bisiklete (Türkisch - Englisch)

bisiklete binme
belly dancer dr

bisiklete biniyor.
she rides her bicycle.

bill bisiklete binebilir.
bill can ride a bicycle.

birlikte bisiklete bineriz.
we bike together.

bisiklete binebilir misin?
can you ride a bicycle?

ben bisiklete binmek zorundayım.
i must ride a bicycle.

bisiklete nasıl bineceğini bilmiyor.
she doesn't know how to ride a bike.

ben de çok istiyorum bisiklete binmeyi.
i really want to ride a bike.

o, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.
he enjoyed cycling.

bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.
i prefer riding to walking.

hobilerimden biri de bisiklete binmek spor yapmak
one of my hobbies is riding a bike, doing sports.

ben bisiklete binerken yağmur yağmaya başladı.
while i was cycling, the rain started.

dahası, her yaştan insan bisiklete binebilir.
moreover, people of all ages can ride.

onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
it took him three months to learn to ride a bicycle.

bir bisiklete binen çocuk benim erkek kardeşimdir.
the boy riding a bicycle is my brother.

bu çocuklarla haftada bir kez bisiklete biniyorum, her salı.
i ride with these kids once a week, every tuesday.

hindistan ve Çin’de ki çok miktardaki bisiklete rağmen.
india and china have the largest number of cycles.

1922'de bisiklete binerken bir kamyonun ona çarpması sonucu öldü.
he died in 1922 when a truck hit him while he was cycling.

tom bir araba süremez bu yüzden her zaman bir bisiklete biner.
tom can't drive a car so he always rides a bicycle.

5. bey:... cocuklugumdan, 5. bey: egleniyorduk, bisiklete biniyorduk.
fifth man: ... from my childhood, fifth man: we were having fun, biking.