Sie suchten nach: buğday (Türkisch - Englisch)

buğday
wheat

buğday unu
wheat flour

buğday 1color
wheat1

makarnalık buğday (ürün)
hard wheat

buğday cücelik virüsü
wheat dwarf geminivirus

bina buğday torbalarıyla dolu.
the buildings are filled with bags of wheat.

biz burada buğday yetiştiririz.
we grow wheat here.

buğday bu yıl çok iyi geliyor.
the wheat is coming very well this year.

buğday yerine süprüntüsünü satsak.››
that we may buy the poor for silver, and the needy for a pair of shoes; yea, and sell the refuse of the wheat?

bazı insanların buğday allerjisi vardır.
some people are allergic to wheat.

tom tam-buğday ürünlerini tercih eder.
tom prefers whole-grain cereals.

ve bunlar buğday ve pirinç saplarıydı.
and there was wheat straw and there was rice straw in this area.

buğday ve hurma en çok yetiştirilen ürünlerdendir.
the cemetery is very beautiful and has many trees.

ana ürünleri patates, mısır ve buğday'dır.
the main products are potatoes, maize and wheat.

ve biz de hasat ederiz, bunlar buğday çekirdeğidir.
and we harvest those seeds, and those are the wheat kernels.

bu arada yaşlı kadınlar da saksılara buğday dikiyorlar.
meanwhile, elderly women plant wheat in pots.

buğday canlıdır ve biz hasat ederken, tohumlarını verir.
now, wheat is alive, and as we harvest it, it gives up its seeds.

genellikle pirinç, buğday, pamuk ve soya üretimi yapılır.
kordkuy's most harvests are husked rice, wheat, cotton and soya.

aynı yüzde yüzde tam büyük taneli buğday elmas şeklinde.
same 100 percent whole-grain wheat in a delicious diamond shape.

sırasıyla buğday, ayçiçeği, süpürge, mısır ve fasülye üretilir.
rice, wheat, corn, bean and sunflower are the main crops.