Sie suchten nach: bu bilgisayarda beni hatırla (Türkisch - Englisch)

bu bilgisayarda
on this computer

lütfen beni hatırla.
please remember me.

kurulum disk-kümesi bu bilgisayarda önce yüklendiðini keþfetti,
setup has discovered that disk-pile was installed earlier on this computer,

geldiklerinde onlara bu bilgisayarda gerçekten zor bişeyler var dedim.
they all came in there, and i told them that there's some really difficult stuff on this computer.

% 1 protokolü bu bilgisayarda çalıştırılan kde programları tarafından desteklenmiyor.
the protocol %1 is not supported by the kde programs currently installed on this computer.

İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: "efendinin katında beni hatırla."
and he said to one of them who he imagined would be saved: mention me in the presence of thy lord.

bu bilgisayarın başlangıcıdır.
this was how computing began.

bu bilgisayar pille çalışır.
this computer runs on batteries.

bu bilgisayar grafiklerinin başlangıcı oldu.
and this is the beginning of computer graphics.

bu bilgisayar hakkında çok şey biliyorum.
i know a lot about this computer.

bu bilgisayar için nasıl ödeme yaptın?
how did you pay for this computer?

ben de onlara "bu bilgisayarı iki ay süresince
so i said, "yeah, i'll leave it here for two months.

eğer param olsaydı, bu bilgisayarı satın alırdım.
if i had money, i'd buy this computer.

bu bilgisayarın çalışmasını sağlayan şey stereographic projeksiyon denilen bir şey.
and the central idea that makes this computer work is this thing called stereographic projection.

avidanslar bunları kusursuzca kopyalayan ve karmaşıklığı artan bu bilgisayar dünyasının sakinleridir.
the avidians being the denizens of this computer world where they are perfectly happy replicating and growing in complexity.

bu bilgisayar giysinin çeşitli sistemlerindeki verileri işler ve arıza durumunda bildirim sağlar.
this computer processes data from the spacesuit's various systems and provides a malfunction warning.

ve bu bilgisayarla bu çok sık oluyor, daha çok küçük çocukların büyük çocuklara öğrettikleri görülür.
and this happens very often with these computers, that the younger children are found teaching the older ones.

bu bilgisayar bir derleyiciyi, dosya sistemini ya da herhangi bir geliştirme ortamını çalıştırmak için yeterince güçlü olamayacaktır.
this computer will not be powerful enough to run a compiler, a file system, or a development environment.

böylece, merak ediyordum, bu önümde duran şey, bu bilgisayar şeyi nedir?
so, i was wondering, like, what is this thing in front of me, this computer thing?

bu -- bilgisayarlarda hesap yapmak için kullandığımız araçlarla, beynimizin hesap yapmak için kullandığı araçların önemli bir yakınsaması.
this is -- it's actually really this remarkable convergence between the devices that we use to compute in computers, and the devices that our brains use to compute.