Sie suchten nach: ceylan gibisin (Türkisch - Englisch)

ceylan
gazelle

keseli ceylan
springbok

İkiz ceylan yavrusu.
thy two breasts are like two young roes that are twins, which feed among the lilies.

Çadırlar içinde ceylan gözlüler vardır.
- with big, black and white beautiful eyes, dwelling in tents.

uzak adlı filmin yönetmeni nuri bilge ceylan.
the film, distant (uzak), was directed by nuri bilge ceylan.

ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.
and we shall couple them with maidens wide eyed.

ve biz onları iri-ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz.
and we shall couple them with maidens wide eyed.

anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra, projelerin müteahhitliğini üstlenen türk firması ceylan iflas etmisti.
soon after the accord was signed, ceylan -- the turkish company that was contracted for the projects -- went bankrupt.

" sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak"onları, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişizdir:
(they shall be) reclining on couches ranged in rows and we shall wed them to houris (virgins of paradise) with large wide eyes.

İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
a recompense for all that they did.

bu durumdaki hayvanları kentlerinizde yiyebilirsiniz. dinsel açıdan temiz ya da kirli kişi bunların etini ceylan ya da geyik eti yer gibi yiyebilir.
thou shalt eat it within thy gates: the unclean and the clean person shall eat it alike, as the roebuck, and as the hart.

dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.
the lioness finally gave chase to the gazelle.