Sie suchten nach: count kişi bunu 1'ledi (Türkisch - Englisch)

birçok kişi bunu söyleyemez.
not many people can say that.

başka kaç kişi bunu biliyor?
how many other people know about this?

peki bir kişi bunu taktığında ne olur?
so what happens when a person puts this thing on?

Çoğu kişi bunu yapmak için çok çalıştı.
people have tried very hard to do this.

ve 600, 700 kişi bunu konuşuyor olacak."
and we're going to be talking about 600, 700 people."

fakat birçok kişi bunu para, güç ve seyahat için yapıyor.
but a lot of people got in it for the money and the power and the travel.

fakat bugüne kadar pek çok kişi bunu yasadışı yollardan yaptı.
up to now, though, most had to do so illegally.

pek çok kişi buna katılmıyor.
many disagree.

tüm 2000 kişi buna tam anlamıyla deli oldu.
and the entire 2,000 people went absolutely crazy.

usame bin ladin'in son kaseti balkanlar'da pek ilgi görmezken, çoğu kişi bunu batı avrupa ve abd'nin sorunu olarak görüyor.
the latest tape from osama bin laden provoked little interest in the balkans, with most seeing it as a problem for western europe and the united states.

25 (1969), p. 1-33
25 (1969), pp.

ve iki yıl daha sonra bir milyar kişi buna sahip olacak.
and it'll take about another two years to connect the next billion after that.

müfettişlere göre, grup bundan 1 milyon avro net kâr elde etti.
according to investigators, the group made a net profit of 1m euros.

ama durum şu ki fen bilimleri eğitiminde ki pek çok kişi buna bakıp bunu asla öğrencilere veremeyiz diyecektir çünkü bazı tam olarak da doğru olmayan söyleyiş biçimleri içermektedir.
but here's the thing. there are plenty of people in science education who would look at this and say there's no way that we could ever give that to students, because it contains some language that isn't completely accurate.

" pittsburgh courier, january 27, 1934, p. 1.
"pittsburgh courier", january 27, 1934, p. 1.

birçok kişi organ bağışının hayırsever bir davranış olduğu konusunda hemfikir olsa da, pek az kişi bunu eyleme geçirdiği için, pek çok hasta organ nakli olmak için sırada bekliyor.
though many agree donating organs is a benevolent gesture, few follow through with action. as a result, many patients have to wait for their transplants.

1 (jan. 1991), p. 1, 3-4.
1 (jan. 1991), p. 1, 3-4.

" baltimore afro-american, february 3, 1934, p. 1.
"baltimore afro-american", february 3, 1934, p. 1.

" Şimdiye kadar tanıştığım en nazik kişisin." " bunu herkese söyle. "
"you're the kindest person i've ever met." "you say that to everyone."