Sie suchten nach: değerlendirdiklerini (Türkisch - Englisch)

gelirlerinin sadece %0.2'sini ar-ge'de değerlendirdiklerini biliyor musunuz?
do you know, they only invested 0.2 percent of revenues in r&d?

bu çılgınca çünkü maymunların da şeyleri göreceli değerlendirdiklerini ve aslında kayıplarına kazançlarına davrandıklarından farklı davrandıklarını ileri sürüyor.
this is crazy because it suggests that the monkeys too are evaluating things in relative terms and actually treating losses differently than they treat gains.

güneydeki çiftçi ailelerinden birkaç kişi tanıyorum -- oraya gittiğimde yaptığım ilk şey, dizlerimin üstünde yere çöküp ellerimle toprağı kazarak, toprağı nasıl değerlendirdiklerini görmek oldu.
there's a couple of guys from southern farming families -- the first thing i did when i went out to this place was to get down on my hands and knees and dig in the dirt and see what they'd done with it.

sanader hırvat haber ajansı hina tarafından kaydedilen sözlerinde, bütün nato büyükelçilerinin "hırvatistan'a net bir destek verdiklerini ve yaptıklarımızı olumlu şekilde değerlendirdiklerini" söyledi.
all nato ambassadors "gave clear support to croatia and positively assessed what we are doing", croatian news agency hina quoted sanader as saying.

sonuçlar ayrıca, avrupalılar kimliklerini insan hakları, demokrasi ve sosyoekonomik refah açısından tanımlar ve bunları başlıca üyelik kriterleri olarak kabul ederken, türkiye'nin üyeliğini kültür açısından değerlendirdiklerini ortaya koydu.
the results also showed that while europeans define their identity in terms of human rights, democracy and socio-economic welfare, and accept these as the main criteria for membership, they evaluate turkey's membership in terms of culture.

(d) İlşetmenin bilgi ve koşullardaki değişiklikleri nasıl değerlendirdiğini ele almaktadır.
(d) how the company has evaluated the changes in the information and conditions.