Sie suchten nach: esmer (Türkisch - Englisch)

esmer alg
phaeophyceae

tom esmer ve yakışıklıdır.
tom is dark and handsome.

tom'un esmer bir cildi var.
tom has a dark complexion.

tom çok fazla esmer pirinç yer.
tom eats a lot of brown rice.

reagan'ın başkan, madonna'nın esmer olduğu zamanlar.
reagan was president. madonna was still a brunette.

ve ben, onu uzun boylu, esmer tenli biri olarak hayal ettim.
and i imagined him to be tall, dark-skinned.

kendisi bir güney asyalı'ydı- çok esmer tenli bir güney asyalı.
he's a south asian -- very dark-skinned south asian.

* chaokuai () - ot jölesi genellikle sadece kırılmış buz ve esmer şekerle birlikte yenilir.
* "chaokuai" - grass jelly is often served with only shaved ice and brown sugar.

ennis esmer (d. 29 aralık 1978, ankara, turkey) türk asıllı kanadalı aktör ve komedyendir.
ennis esmer (turkish: "enis esmer"; born december 29, 1978) is a canadian actor and comedian.

yani tavukları pişirmeden önce terbiye etmenin en iyi yolu onları ne az pişirmek, ne de çok pişirip karbonlaşmasına sebebiyet vermek ve tavukları pişirmeden önce limon suyu, esmer şeker ya da tuzlu suda terbiye etmekten geçiyor.
so the best way to marinate chicken, based on this, is to, not under-cook, but definitely don't over-cook and char the chicken, and marinate in either lemon juice, brown sugar or saltwater.

bahçeşehir Üniversitesi’nden yılmaz esmer’in 2011 dünya değerler araştırması çerçevesinde kısa sure önce yayımladığı anketin sonuçları, türk toplumuna dair önemli eğilimler ve değişikliklere işaret ediyor.
the results of a recent poll by yilmaz esmer of bahcesehir university under the auspices of the 2011 world values survey suggest important trends and changes in turkish society.

* erkan esmer, "the ottoman empire: a study of postal rates, routes, delivery times and effects of historical events.
*erkan esmer, "the ottoman empire: a study of postal rates, routes, delivery times and effects of historical events.