Sie suchten nach: judy (Türkisch - Englisch)

judy akıllı.
judy is smart.

judy bana baktı.
judy looked at me.

judy çok iyi dans eder.
judy dances very well.

judy çok zeki bir öğrencidir.
judy is a very clever student.

judy ile konuşabilir miyim?
can i speak with judy?

judy'yi ziyaret ettim.
i called on judy.

judy herkese karşı naziktir.
judy is kind to everyone.

judy'ye bir mektup yazacağım.
i will write a letter to judy.

judy ile tenis oynamak istiyorum.
i want to play tennis with judy.

ben judy'ye bir mektup yazacağım.
i will write judy a letter.

judy yeni bikinisini giymeye karar verdi.
judy decided to wear her new bikini.

ne kadar süredir judy'yi tanıyorsun?
how long have you known judy?

judy iyi bir şarkıcı değil, değil mi?
judy isn't a good singer, is she?

judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.
judy spends a lot of time looking in the mirror.

...evet,judy bonds... ...bir maden işçisinin kızı.
now judy bonds is a coal miner's daughter.

judy manzarasının yok edildiğini... ve suyunun zehirlendiğini gördü.
and judy saw her landscape being destroyed and her water poisoned.

--söylemeliyim ki--judy ve ben... ...tamamıyla birbirimize benziyoruz.
now judy and i -- i have to say -- totally related to each other.

" new york: sterling publishing co., inc.* white, judy.
" new york: sterling publishing co., inc.* white, judy.

jane jetgil: george'un eşi, elroy ve judy'nin annesidir.
he is married to jane and together they have two kids, judy and elroy.

uçakta bu filmle de aynı adı taşıyan bir bugs bunny çizgi filmini seyrederken arka koltukta judy'nin oturduğunu farkeder.
as howard looks for judy, he says "judy?...judy?...judy?