Sie suchten nach: keresinde (Türkisch - Englisch)

bir keresinde babanla karşılaştım.
i met your father once.

bir keresinde bir panda gördüm.
i have seen a panda once.

bir keresinde phil collins, aleyhine dava açmıştır.
she was once sued by phil collins.

emrah aydoğdu bir keresinde 50 lirayla kandırılmış.
emrah aydoğdu was once conned out of 50 lira.

drusus bir keresinde sejanus'la bir kavgaya girişmişti.
drusus is noted to have once come to blows with sejanus in an argument.

bir keresinde dünya bankası başkanı üçüncü sınıf öğrencisiydi.
the world bank president was a third-grader one time.

bir keresinde bana -- üzgün görünüyordu; sahibiyet konusunda sıkılıyordu.
he once told me -- he looked kind of sad; he worries very much about the haves and have-nots.

oku! rabbin, en büyük kerem sahibidir.
read, and your lord is the most generous,