Sie suchten nach: paralellik (Türkisch - Englisch)

sonuçların paralellik göstermesi gerekmektedir.
the results should be parallel.

sonuçların da paralellik göstermesi gerekmektedir.
the results should also be parallel.

sonuçların birbirleri ile paralellik göstermesi gerekmektedir.
the results should be in parallel with one other.

onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
his background parallels that of his predecessor.

bakteriyel endotoksin testi için sonuçlar paralellik göstermelidir.
the results should show parallelism with bacterial endotoxin test.

komutlar arasındaki potansiyel örtüşmeye komut seviyesinde paralellik denir.
the potential overlap among instructions is called instruction level parallelism.

yerel hakimler, sistemin dogru yonde paralellik gosterdigine inaniyor.
local judges believe the system is geared towards parallelism.

bence haçların şeklini bozup gamalı haç üretmek arasında çok paralellik var.
you know, i think that there's a big parallel between bending the crucifix out of shape and creating swastikas.

basescu, şeffaflık olmamasının sri ile komünist dönemin organı securitate arasında riskli bir paralellik oluşturduğunu söyledi.
basescu said the lack of transparency was creating a risky parallel between sri and the communist-era securitate.

(meryem suresi, 19:16-34) bu bilgiler luka İncili ile paralellik göstermektedir.
give up (this assertion) – (it is) for your own good (to do so).

total aerobik mikroorganizma sayısı, total küf/maya sayısı ve spesifik mikroorganizma arama test sonuçları paralellik göstermelidir.
total aerobic microbial count, total mold / yeast microorganisms count and specific microorganism search test results should show parallelism with one another.

hikâyeler askeri teknoloji ile ilgili detaylar, prosedürler, törenler ve askeri tarih içerir; askeri hikâyeler tarihsel çatışmalarla paralellik ihtiva edebilir.
stories include detail about military technology, procedure, ritual, and history; military stories may use parallels with historical conflicts.

kız çocuklarının eğitimi , unicef tarafından desteklenen bu kampanyadan günler önce İstanbul'da başlatılan hiçbir Çocuk dışarıda kalmasın adlı başka bir yeni girişimle paralellik gösteriyor.
the theme of girls' education is in line with another new drive, leave no child out, launched in istanbul several days before the unicef-supported campaign.

=== paralellik ===bir önceki bölümde verilen cpu’nun esas çalışmasının tanımı, bir cpu’nun alabileceği en basit şekli tanımlamaktadır.
===parallelism===the description of the basic operation of a cpu offered in the previous section describes the simplest form that a cpu can take.

bir zamanların az gelişmiş bulgaristan'ından gelen bir sanatçının nasıl olup da en parlak postmodern yaratıcılardan biri haline geldiği, soğuk savaş yıllarında komünizmden kaçan çok sayıda yetenekli genç insanın hikayesine paralellik gösteren bir kişisel hikaye.
how an artist, who came from a then underdeveloped bulgaria, became one of the most glamorous post-modern creators is a personal story that parallels that of several talented young people who fled communism during the cold war years.

kaddafi'nin yakında beklenen düşüşü, türkiye'nin rejimi reform başlatmaya ve göstericilere yönelik şiddete son vermeye çağırdığı suriye'de artan baskılarla paralellik gösteriyor.
what looks like the eminent fall of qaddafi has also drawn parallels with the brutal crackdown unfolding in syria, where turkey has called on the regime to initiate reform and cease violence against demonstrators.

braketleri su terazisiyle dengesini ve paralelliğini kontrol ederek braketleri sabitleyin.
fasten brackets by checking their balance and parallelism through water level.