Sie suchten nach: param kalmadi bu aksam (Türkisch - Englisch)

mutluluk gozumuzden fiskirircasina bu aksam
this evening, from the eye of happiness to the fiskirircasi

bu aksak.
this is lame.

bu ağdaki parola
password on this network

bu ağdaki kullanıcı adı
user name on this network

bu ağı tanımlayan şeylerden bir tanesi.
that's one of the things that defines what a network is.

bu, akla uzak bir dönüştür."
such a return is far-fetched.”

bu ağdan 120 gün boyunca günlük örnekler alacağız
we're going to take daily cuts through the network for 120 days.

bu akım 18. yüzyıla kadar gelişimini sürdürdü.
it continued to develop until the end of the 18th century.

bu akım eskiden ulusal demokratik cephe iken daha sonra prd halini aldı.
this movement formed the national democratic front and later became the prd.

bu akımı sürdürmek için mekanik işin gerekli olduğunun nasıl ortaya çıktığını anlamak ilginçtir.
it is interesting to understand how it arises that mechanical work is necessary to drive this current.

"eğer insanlara bu ağları ücretsiz verirseniz insanlar bunun kıymetini bilmezler.
"if you give the nets for free, people are not going to value them.

ayrıca, eğer böyle bir ilişkiler ağının içindeyseniz dünya görüşünüz bu ağdan size gelen bilgilerin ne olduğuna baglı.
and also, if you’re embedded in such a network of relationships, your view of the world has to do with what information comes to you through the network of relations.

bu akım yönetmenlerinin belirgin ortak özelliklerinden bazıları, şiirsel diyaloglar ve politik ve felsefi konularla ilgili alegorik hikâye anlatma tarzıdır.
these filmmakers share many common techniques including the use of poetic dialogue and allegorical storytelling dealing with political and philosophical issues.

18'inde hevesli bir liberal akım destekçisi olarak, bu akımın cumhuriyetçi fikirlerine sempati ile bakıyordu.
by the age of 18, he was an enthusiastic supporter of the liberal current, and sympathized with its republican ideals.

bu ağların iyi şeyler için gerekli olduğunup; bir yerden bir yere bağ kurmak, bir grupla bağlantılı olmak çok güzel bir şey olduğunu düşünürsünüz.
it is very easy to think that networks are necessarily good things -- that being linked from one place to another, that being tightly linked in a group, is a very good thing.

nesnelerin interneti (iot), adreslenebilir nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu, yaygın bir ağ ve bu ağdaki nesnelerin belirli bir protokol üzerinden iletişim hâlinde olmasıdır.
the internet of things (iot) is a common network of addressable objects, and the objects in this network are communicating through a specific protocol.