Sie suchten nach: siyasi (Türkisch - Englisch)

siyasi
politics

siyasi tarih
political history

siyasi bir emsal
a political precedent

siyasi tutuklulara destek
supporting political prisoners

siyasi sorunları çözemeyiz.
we are not going to solve political issues.

siyasi irade var mı?
is there political will?

tek yol siyasi diyalog."
the only way is through political dialogue."

bh siyasi kargaşaya battı
bih mired in political disarray

siyasi yükümlü de değildi.
he was not a political prisoner.

bunlar siyasi hedeflerdir." dedi.
those are political targets," dragisic said.

bir sürü siyasi açıklama yaptım.
i made a lot of political statements.

İkincisi, bence, siyasi doğruluk.
the second, i believe, is political correctness.

limaj'a suçlama: siyasi etki
limaj indicted: the political impact

lincoln eski siyasi rakibini karşıladı.
lincoln welcomed his old political opponent.

siyasi krizler washington'u endişelendiriyor
political crises worry washington

kosova siyasi cinayetleri soruşturmaya hazırlanıyor
probing political murders in kosovo

birçok insan siyasi deneyimden yoksundu.
many lacked political experience.

bh'de siyasi çıkmaz devam ediyor
political deadlock continues in bih

ama maalesef siyasi konular gündemi zaptediyor.
"but unfortunately the political topics occupy the agenda.

"romanların entegrasyonu için siyasi irade yok"
"no political will for roma integration"