Sie suchten nach: kazanmak (Türkisch - Esperanto)

kazanmak
gajni

kazanmak.
mi kontraŭ la aliaj.

hayır, böyle kazanmak istemiyorum.
- estas via unua fojo. - ne, plaĉas al mi, ke mi ankoraŭ ne gajnis.

sadece para kazanmak için inşa ediyorlar!
oni konstruas nur por gajni kaj "manĝi".

halkın zenginleri lütfunu kazanmak isteyecek.
kaj la filino de tiro venos al vi kun donacoj; petegos antaux vi la ricxuloj de la popolo.

düşmanlığınızı değil, minnetinizi kazanmak istiyorum.
mi ne volas vian malamikecon, sed vian dankecon.

zafer kazanmak için birçok danışman gerekli.
kun pripenso faru militon; kaj venko venas per multe da konsilantoj.

zaman kazanmak için evet de. ben işleri yoluna koyarım sonra.
Ŝajnigu konsenton por gajni tempon, mi rebonigos poste.

ayrılıp, kendi hayatımı kazanmak istiyordum. anlaşılan o da tam olarak bunu istiyordu.
mi volis iri for por enspezi propran monon, kaj ŝi evidente pensis tute same pri tio.

güçsüzleri kazanmak için onlarla güçsüz oldum. ne yapıp yapıp bazılarını kurtarmak için herkesle her şey oldum.
al la malfortuloj mi farigxis malforta, por ke mi gajnu la malfortulojn; mi farigxis cxio al cxiuj, por ke mi nepre savu kelkajn.

bunun üzerine kral, ‹‹kararımın kesin olduğunu bildiğiniz için zaman kazanmak istediğinizi anlıyorum›› dedi,
la regxo diris:mi scias bone, ke vi deziras gajni tempon, cxar vi vidas, ke la afero malaperis el mia memoro.

bunlara şimdiden kavuştuğumu ya da yetkinliğe eriştiğimi söylemiyorum. ama mesih İsanın beni kazanmakla benim için öngördüğü ödülü kazanmak için koşuyorum.
ne kvazaux mi jam trafis, aux jam perfektigxis; sed mi min pelas antauxen, se mi nur povos ekteni tion, pro kio mi estas tenata de kristo jesuo.

yarışa katılan herkes kendini her yönden denetler. böyleleri bunu çürüyüp gidecek bir defne tacı kazanmak için yaparlar. bizse hiç çürümeyecek bir taç için yapıyoruz.
kaj cxiu konkuranto sin regas en cxio. ili faras tion, por ricevi pereontan kronon; sed ni, nepereontan.

yahudileri kazanmak için yahudilere yahudi gibi davrandım. kendim kutsal yasanın denetimi altında olmadığım halde, yasa altında olanları kazanmak için onlara yasa altındaymışım gibi davrandım.
kaj al la judoj mi farigxis kiel judo, por ke mi gajnu judojn; al tiuj, kiuj estas sub la legxo, kiel sub la legxo, ne estante mem sub la legxo, por ke mi gajnu tiujn, kiuj estas sub la legxo;

kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. meyveyi koparıp yedi. yanındaki kocasına verdi, o da yedi.
kaj la virino vidis, ke la arbo estas bona por mangxi kaj gxi estas cxarma por la okuloj, kaj la arbo estas dezirinda por sagxigxi; kaj sxi prenis de gxiaj fruktoj, kaj sxi mangxis, kaj sxi donis kune ankaux al sia edzo, kaj li mangxis.

İki yıl dolunca görevini porkius festus'a devreden feliks, yahudiler'in gönlünü kazanmak amacıyla pavlus'u hapiste bıraktı.
sed post du jaroj felikso estis anstatauxita de porcio festo; kaj felikso, dezirante akiri favoron cxe la judoj, lasis pauxlon ligita.

15 ağustos'ta, cinisi plajında soyunacağız. bu şekilde vücudumuz ve şehvetimiz de dahil, konumumuzu geri kazanmak için gözümüzü budaktan sakınmayacağımızı sembolik olarak göstermiş olacağız.
la 15an de aŭgusto, ĉiuj nudaj sur la plaĝo de cinisi, por montri simbole, ke ni povas reatingi ĉiujn spacojn, kiujn ili deziras forpreni komencante de nia korpo, nia erotikeco.

kardeşler, kendimi bunu kazanmış saymıyorum. ancak şunu yapıyorum: geride kalan her şeyi unutup ileride olanlara uzanarak, tanrının mesih İsa aracılığıyla yaptığı göksel çağrıda öngörülen ödülü kazanmak için hedefe doğru koşuyorum.
miaj fratoj, mi ne rigardas min kiel jam ektenantan; sed nur jene:forgesante tion, kio estas malantauxe, kaj strebante al tio, kio estas antauxe,

bu arada giderek büyüyen genç samuel rabbin de halkın da beğenisini kazanmaktaydı.
dume la knabo samuel cxiam pli kreskis, kaj li placxis kiel al la eternulo, tiel ankaux al la homoj.