Sie suchten nach: deli (Türkisch - Französisch)

deli
deli

deli kiz
homme fou

deli misin?
es-tu folle ?

arkadaşınız deli değildir.
votre compagnon (muhammad) n'est nullement fou;

rabbinin lütfuyla, deli değilsin.
tu (muhammad) n'es pas, par la grâce de ton seigneur, un possédé.

sizin sahibiniz bir deli değildir.
votre compagnon (muhammad) n'est nullement fou;

feriha ile emir birbirlerini deli gibi seviyorlar
feriha et emir s'aime comme des fous

arkadaşınız (muhammed) asla deli değildir.
votre compagnon (muhammad) n'est nullement fou;

sen, rabbinin nimeti sayesinde deli değilsin.
tu (muhammad) n'es pas, par la grâce de ton seigneur, un possédé.

bir deliyle aramdaki tek fark benim deli olmamamdır.
la seule différence entre un fou et moi, c'est que je ne suis pas fou.

"tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?" diyorlardı.
et disaient: «allons-nous abandonner nos divinités pour un poète fou?»

dedi ki, "size gönderilen elçi, kesinlikle bir deli."
«vraiment, dit [pharaon], votre messager qui vous a été envoyé, est un fou».

"deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?" derlerdi.
et disaient: «allons-nous abandonner nos divinités pour un poète fou?»

derken bütün kuvvetiyle dönmüştü de ya büyücü demişti, yahut da deli.
mais [celui-ci] se détourna confiant en sa puissance, et dit: «c'est un magicien ou un possédé!»

sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.
puis ils s'en détournèrent en disant: «c'est un homme instruit [par d'autres], un possédé».

firavun dedi: "Şu size gönderilmiş bulunan resulünüz gerçekten tam bir deli."
«vraiment, dit [pharaon], votre messager qui vous a été envoyé, est un fou».

del işlemcisi
nabla