Sie suchten nach: alışılmadık (Türkisch - Koreanisch)

alışılmadık kâğıt tercihi.
축축한 냄새

-evet. bir kız için alışılmadık bir isim.
- 여자한테는 드믄 이름이지

Çünkü sizden istediğim alışılmadık bir şey var.
왜냐하면... 일이 좀 생겼는데... 색다른 일이지만...

- Şimdi ne olacak? - alışılmadık hastalıkların...
- 이제 어째야 할까요?

geçmişinde veya muayenede gördüğün alışılmadık bir şey var mı?
병력이나 신체검사상 특이한 점 없었어?

alışılmadık bir durum, ama en iyi adamlarımızı bu işe verdik.
이것은 일반적인 상황이 아니기 때문에 우리는 가장 유능한 조사원을 파견하고 있는 것입니다.

bence bu kayıtları görmeleri onlar için yeterince alışılmadık olacak.
제 생각엔 그 사람들은 이런 보고서를 먹어 치울 정도로 모든 특이한 걸 가지고 있는 것 같은데요

bu alışılmadık kahve çok beter... ama ne yapabilirim ki, uyuyamazken?
이 커피는 특이하네 잠 안오면 어떡하지?

bu belki de, alışıldık olanı, alışılmadık olanla değiştirme heyecanıdır.
익숙한 것과 익숙하지 않은 것을 주고 받을 때 오는 스릴인가 보다

bay markiz, bu alışılmadık ve beklenmedik ölçüde cömert... teklifinize minnettarım.
후작 각하, 뜻밖의 파격적 아량에 감명을 받았소

elbette bir inceleme yapılacak ama bunun göründüğü kadar alışılmadık olmadığını bilmelisiniz.
조사 작업이 이루어지겠지만 이런 일이 드믄 일이란 걸 아셔야 하거든요

ama her zaman, bazı alışılmadık olaylar gerçekleşir... ve birden bire... en iyi senaryolar gerçekleşebilir.
하지만 이따금 이례적인 일이 생기기도 한다 web-dl 싱크 수정 thisday ♬ runaway ♬ by sybarite featuring psapp

o halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,
그들을 멀리하라 천사가 그 들을 그들이 싫어하는 곳으로 호 출하리라