Sie suchten nach: yeryüzündeki (Türkisch - Lettisch)

yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün.
domājiet par to, kas augšā, bet ne par to, kas virs zemes!

biyolojik çeşitlilik yeryüzündeki hayat çeşitliliği anlamına gelir.
otrs lielākais bioloģiskās daudzveidības apdraudējums pasaulē.

Çünkü rab yeryüzündeki yargılama işini tez yapıp bitirecek.››
jo viņš savu vārdu izpildīs steidzīgi un taisnīgi, jā, kungs izpildīs savu vārdu ar steigu virs zemes. (is.10,22)

dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. bunlara yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti.
un no akas dūmiem izgāja siseņi uz zemi; un tiem tika dota vara, kas līdzīga zemes skorpiju varai.

aşağılandığında adalet ondan esirgendi. onun soyunu kim anacak? Çünkü yeryüzündeki yaşamına son verildi.››
viņa pazemošanai tiesa tika atcelta. kas izstāstīs viņa cilti, jo viņa dzīvība tiek paņemta no šīs zemes? (is.53,7-8)

Çekirgelere yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında tanrının mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi.
un tiem pavēlēja nekaitēt ne zemes zālei, nevienam zaļumam, un nevienam kokam, bet vienīgi cilvēkiem, kam nav dieva zīmoga viņu pierēs.

büyük ölçekli biyoenerji üretimine doğru bir adım, özellikle arazi kullanımının değişmesi anlamında, önemli çevresel riskleri taşımaktadır. toprak ve bitkiler yeryüzündeki
pāreja uz bioenerģijas ražošanu lielos apjomos ir saistīta ar ievērojamiem vides riska faktoriem, galvenokārt zemes izmantojuma maiņas dēļ.

‹‹o zaman İnsanoğlunun belirtisi gökte görünecek. yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlunun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.
un tad cilvēka dēla zīme parādīsies debesīs; un tad visas zemes ciltis vaimanās; un viņas redzēs cilvēka dēlu nākam debesu padebešos lielā spēkā un godībā.

sizler peygamberlerin mirasçıları, tanrının atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. nitekim tanrı İbrahime şöyle demişti: ‹senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak.›
jūs esat praviešu un derības, ko dievs slēdzis ar mūsu tēviem, bērni, jo viņš sacīja Ābrahamam: un tavos pēcnācējos tiks svētītas visas zemes ciltis.

yeryüzü
grus