Sie suchten nach: zorlandıkları (Türkisch - Serbisch)

kurbanlar işin gerçek içyüzünü ancak çalışma yerine vardıklarında ve çoğu kez seks kölesi olarak çalışmaya zorlandıkları zaman anlıyorlar.
Žrtve često otkriju suštinu posla tek kada stignu na odredište, gde mnoge bivaju primoravane na seksualno potčinjavanje.

adli iftira davası, hemşireler ve doktorun işkence edilerek yalan yere itirafta bulunmaya zorlandıkları yönünde verdikleri ifadelerden kaynaklanıyor.
sudski proces za klevetu proizlazi iz svedočenja medicinskih sestara i doktora koji su rekli da su im mučenjem iznuđena lažna priznanja.

Şubat 1999'dan bu yana hapiste tutulan sağlık görevlileri, daha sonradan işkence görerek yalan yere suçu itirafa zorlandıkları yönünde ifade verdiler.
medicinari, koji su u zatvoru od februara 1999. godine, kasnije su svedočili da su mučenjem bili primorani da daju neistinita priznanja.

mdri, çocukların yataklarına bağlandığı, yeterli tıbbi bakımdan yoksun kaldıkları, tuvaletlerini yataklarına yapmaya zorlandıkları ve kışın ısıtmadan yoksun bırakıldıklarını öne sürdü.
deca se drže u njihovim krevetima, uskraćena im je adekvatna medicinska nega, primorana su da svoje krevete koriste kao toalete i tokom zime nemaju grejanje, navodi mdri.

1984 yılında todor jivkov'un totaliter rejimi tarafından başlatılan sözde "uyanış süreci", 360 binden fazla türk kökenli bulgar vatandaşının evlerinden kaçıp komşu türkiye'ye sığınmaya zorlandığı 1989 yılında sonuçlandı.
„proces preporoda“, koji je 1984. godine pokrenuo totalitarni režim todora Živkova, doživeo je vrhunac 1989, kada je preko 360.000 bugarskih državljana turskog porekla primorano da pobegne iz svojih domova i potraži utočište u susednoj turskoj.