Sie suchten nach: gülmek iyileştirir (Türkisch - Englisch)

gülmek
hello

diğerlerine gülmek kabalıktır.
it is rude to laugh at others.

gÜlmek sana (ok yakisiyora
you always laugh

zaman tüm yaraları iyileştirir.
time heals all broken hearts.

kahkahayla gülmek elimde değildi.
i couldn't help laughing out.

zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.
time heals all broken hearts.

yine de,bakmadan önce gülmek iyi olur.
and although -- it's good to laugh before we look at this.

bizim gülmek ve ağlamak gibi farklı yönlerimiz var.
we have the capacity to laugh and cry.

ve bilimadamları bize gülmek yerine, "evet" dediler.
and these scientists, instead of laughing at us, said, "yeah."

gülmek tüm insanların en temel ortak biyolojik özelliklerinden biri.
smiling is one of the most basic, biologically-uniform expressions of all humans.

allah'ın izniyle körü ve cüzzamlıyı iyileştirir, ölüyü diriltirim.
and by god's leave i will heal the blind and the leper and bring the dead to life.

bir doktor ciddi olabilir, fakat hala gülmek çok önemli bir ilaçtır.
a doctor might be serious, but laughter's still a great medicine.

ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri allah'ın izniyle diriltirim.
and i heal the blind and the leprous, and i revive the dead, by god’s leave.

bu görüşü şöyle özetleyebiliriz. " gülmek hata ayıklamanın kazanımı-neşesidir "
our bumper sticker for this view is that this is the joy of debugging.

söylemek istediğim, bunlar aşırı türden örnekler ve bunlar eğlendirici ve gülmek için güzel örnekler.
i mean, these are sort of the extreme examples, and they're amusing and good to laugh at.

gülmek beynimizdeki ödül mekanizmasını memnuniyet uyandırıcı özelliğiyle bilinen çikolatanın bile boy ölçüşemeyeceği seviyede uyarıcı etkiye sahiptir.
smiling stimulates our brain reward mechanism in a way that even chocolate -- a well-regarded pleasure inducer -- cannot match.

ben kendimi gülmekten alamadım.
i could not help laughing.