Sie suchten nach: gelecekte beni bunun için uyarma (Türkisch - Englisch)

bunun için:
for this purpose:

bunun için -- ?
you must get -- ?

bunun için ara
search for

bunun için bilmezler.
allah has set a seal on their hearts, leaving them bereft of understanding.

bunun için beni suçlayamazsın.
you can't blame me for that.

bunun için geri geleceğiz!
we'll be back for that!

bunun için eğitim gördüm.
i've trained for this.

bunun için tom'a borçluyum.
i owe tom for this.

(kadın:) "İşte siz beni bunun için suçlamıştınız.
'so now you see, she said.

bunun için arnavutluk'u alkışlıyorum."
i applaud albania for that."

bunun içine koyuyorum.
i just put this inside this.

(kadın) dedi ki: "İşte siz, beni bunun için kınamıştınız!
'so now you see, she said. 'this is he you blamed me for.

bence bunun gibi gözükürdü.
well i think it looks a bit like this.

beni bu numaradan ara.
call me at this number.

aslında bence bu, gelecekte kanser tedavisinde esas kullanılan yöntem olacak.
and that this, in fact, will be the way that we treat cancer in the future.

bence bu kurtlar için haksızlık.
i think it's a very unfair image for the wolf.

(kadın:) "İşte siz beni bunun için suçlamıştınız. onu baştan çıkarmak istedim, ancak (iffetini) koruyup beni reddetti.
she said: "this is he (the young man) about whom you did blame me (for his love), and i did seek to seduce him, but he refused.

(bunun içindir ki “allah’tan gelecek takdiri önleyemem.” demişti.)
he was possessed of knowledge which we had given him.

bence bu bir aşamaydı.
that, i think, is movement.