Sie suchten nach: siktirin gidin (Türkisch - Englisch)

gidin...
go to...

doğru gidin.
go right ahead.

atlayın, gidin.
you know, just jump.

o şekilde gidin.
go that way.

emredildiğiniz yere gidin!
go to a place where you are commanded'

firavun'a gidin.
go to pharaoh.

'ev sayfanıza' gidin
navigate to your'home page '

lütfen geriye gidin.
please move back.

size emredilen yere gidin."
go to a place where you are commanded'

kalabalık ile birlikte gidin.
go along with the crowd.

yerel 'ev dizininize' gidin
navigate to your local'home folder '

hepsi. nereye giderseniz gidin.
every one. doesn't matter where you go.

ve 'gidin, okuyun' dedim.
and i said, "go read it."

zemin kata gidin, lambaları görürsünüz.
go to the main floor, you see these light bulbs.

evet ikinci ödevim: doğaya gidin.
okay, number two: go to the wilderness.

haydi yalanladığınız(azab)a gidin!
"go to what you used to deny;

"ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik.
and we said, "go both of you to the people who have denied our signs."

ucaga gidiniz
go to plane