Sie suchten nach: yumuşadığını (Türkisch - Englisch)

yumuşadığını
that it has softened

basın kaynakları karadağ'ın tavrının salı (19 kasım) günü anayasa taslağını hazırlamakla yükümlü komisyon toplantısının ardından yumuşadığını belirttiler.
press reports suggest that montenegro softened its position during tuesday's (19 november) meeting of the commission responsible for coming up with a constitutional charter.

fikir çatışmalarının ne kadar önem taşıdığını, gerçeklerin zorla bir ideolojinin içine tıkıştırılamayacağını ve ekonominin, kimilerimizin diğerlerini inandırmaya çalıştığının aksine, giderek daha da yumuşadığını gösteren pek çok örnek var.
there are numerous examples which demonstrate that conflicting ideas matter a lot, that reality cannot be encapsulated into a procrustean ideological bed; and that economics continues to be softer than some of us try to make people believe.

wiegand, ayrıca imf heyetinin, 2012 yılına ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,8 olarak revize ettiğini açıklarken, enflasyonun da küresel emtia piyasalarında yaşanan gelişmelere paralel şekilde yumuşadığını söyledi.
"as a result, the mission has revised growth in 2012 to 3.8%. inflation eased off, in line with developments in global commodity markets," he said.

imf, kosova'ya ilişkin değerlendirmesinde, ülkede enflasyonun "yumuşadığına" dikkat çekti. [reuters]
in its assessment, the imf said inflation has "eased off" in kosovo. [reuters]