Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ففعل التلاميذ كما امرهم يسوع واعدوا الفصح
Öğrenciler, İsanın buyruğunu yerine getirerek fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فقال التلاميذ بعضهم لبعض ألعل احدا اتاه بشيء ليأكل.
Öğrenciler birbirlerine, ‹‹acaba biri ona yiyecek mi getirdi?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
حينئذ فهم التلاميذ انه قال لهم عن يوحنا المعمدان
o zaman öğrenciler İsanın kendilerine vaftizci yahyadan söz ettiğini anladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فتقدم التلاميذ وقالوا له لماذا تكلمهم بامثال.
Öğrencileri gelip İsaya, ‹‹halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فقدّموا اليه الاطفال ايضا ليلمسهم فلما رآهم التلاميذ انتهروهم.
bazıları bebekleri bile İsaya getiriyor, onlara dokunmasını istiyorlardı. bunu gören öğrenciler onları azarladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ولما قال هذا أراهم يديه وجنبه. ففرح التلاميذ اذ رأوا الرب.
bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler rabbi görünce sevindiler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فجاءت مريم المجدلية واخبرت التلاميذ انها رأت الرب وانه قال لها هذا
mecdelli meryem öğrencilerin yanına gitti. onlara, ‹‹rabbi gördüm!›› dedi. sonra rabbin kendisine söylediklerini onlara anlattı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فكان التلاميذ ينظرون بعضهم الى بعض وهم محتارون في من قال عنه.
Öğrenciler, kimden söz ettiğini merak ederek birbirlerine baktılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
واما هذا كله فقد كان لكي تكمل كتب الانبياء. حينئذ تركه التلاميذ كلهم وهربوا
ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları yerine gelsin diye oldu.›› o zaman öğrencilerin hepsi onu bırakıp kaçtı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ثم تقدم التلاميذ الى يسوع على انفراد وقالوا لماذا لم نقدر نحن ان نخرجه.
sonra öğrenciler tek başlarına İsaya gelip, ‹‹biz cini neden kovamadık?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ثم صبّ ماء في مغسل وابتدأ يغسل ارجل التلاميذ ويمسحها بالمنشفة التي كان متزرا بها.
sonra bir leğene su doldurup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline doladığı havluyla kurulamaya başladı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فلما ابصره التلاميذ ماشيا على البحر اضطربوا قائلين انه خيال. ومن الخوف صرخوا.
Öğrenciler, onun gölün üstünde yürüdüğünü görünce dehşete kapıldılar. ‹‹bu bir hayalet!›› diyerek korkuyla bağrıştılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فاخذ الارغفة الخمسة والسمكتين ورفع نظره نحو السماء وباركهنّ ثم كسّر واعطى التلاميذ ليقدموا للجمع.
İsa, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra bunları böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
واخذ يسوع الارغفة وشكر ووزع على التلاميذ والتلاميذ اعطوا المتكئين. وكذلك من السمكتين بقدر ما شاءوا.
İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. balıklardan da istedikleri kadar verdi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
بهذا يتمجد ابي ان تأتوا بثمر كثير فتكونون تلاميذي.
babam çok meyve vermenizle yüceltilir. böylelikle öğrencilerim olursunuz.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: