Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ومن بيت توجرمة بالخيل والفرسان والبغال اقاموا اسواقك.
sana at, savaş atı, katır verdi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فخرج البريد ركاب الجياد والبغال وأمر الملك يحثهم ويعجلهم واعطي الأمر في شوشن القصر
kralın hizmetindeki atlara binen ulaklar, kralın buyruğuna uyarak hemen dörtnala yola koyuldular. ferman sus kalesinde de okundu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
وكذا تكون ضربة الخيل والبغال والجمال والحمير وكل البهائم التي تكون في هذه المحالّ. كهذه الضربة
düşman ordugahlarındaki bütün hayvanlar da -at, katır, deve, eşek- benzer bir belaya çarptırılacak.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
فكتب باسم الملك احشويروش وختم بخاتم الملك وارسل رسائل بايدي بريد الخيل ركاب الجياد والبغال بني الرّمك
mordekay kral ahaşveroş adına yazdırdığı mektupları kralın yüzüğüyle mühürledi ve kralın hizmetinde kullanılmak üzere yetiştirilen atlara binmiş ulaklarla her yere gönderdi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
وقال اخآب لعوبديا اذهب في الارض الى جميع عيون الماء والى جميع الاودية لعلنا نجد عشبا فنحيي الخيل والبغال ولا نعدم البهائم كلها.
ahav, ovadyaya, ‹‹haydi gidip ülkedeki bütün su kaynaklarıyla vadilere bakalım›› dedi, ‹‹belki atlarla katırların yaşamasını sağlayacak kadar ot buluruz da onları ölüme terk etmemiş oluruz.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
وكذلك القريبون منهم حتى يساكر وزبولون ونفتالي كانوا ياتون بخبز على الحمير والجمال والبغال والبقر وبطعام من دقيق وتين وزبيب وخمر وزيت وبقر وغنم بكثرة لانه كان فرح في اسرائيل
İssakar, zevulun ve naftali'ye kadar yayılmış olan yakınları da yiyecek yüklü eşeklerle, develerle, katırlarla, öküzlerle geldiler. bol miktarda un, incir pestili, kuru üzüm salkımları, şarap, zeytinyağı, çok sayıda sığır ve davar getirdiler. Çünkü İsrail'de sevinç vardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
والذي خلق الأصناف كلها من حيوان ونبات ، وجعل لكم من السفن ما تركبون في البحر ، ومن البهائم كالإبل والخيل والبغال والحمير ما تركبون في البر .
allah bütün çiftleri yaratmıştır . sizin için bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etmiştir .
Last Update: 2014-07-02
Usage Frequency: 1
Quality:
« فخرج » قارون « على قومه في زينته » بأتباعه الكثيرين ركبانا متحلين بملابس الذهب والحرير على خيول وبغال متحلية « قال الذين يريدون الحياة الدنيا يا » للتنبيه « ليت لنا مثل ما أوتي قارون » في الدنيا « إنه لذو حظ » نصيب « عظيم » واف فيها .
( karun ) süsü , ( debdebesi ) içinde kavminin karşısına çıktı. dünya hayatını isteyenler : " keşke karun ' a verilenin bir benzeri de bize verilseydi , dediler , gerçekten onun büyük şansı var ! "
Last Update: 2014-07-02
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting