Results for nekolicine translation from Bosnian to Turkish

jednog od nekolicine.
kurtulan birkaç kişiden biri.

imam listu nekolicine bendova...
baban beni çok kızdırdı.

ispadi nekolicine nacističkih liječnika.
bazı nazi doktorların işlediği utanç verici hatalar... elbette kabul edilemez.

nekolicine nas sretnih, združene braće.
biz birkaç şanslı kişi, biz kardeşler takımı.

neće svi biti kažnjeni zbog pogrešaka nekolicine.
birkaç kişinin hatası yüzünden bütün apaçiler cezalandırılmayacak.

- jedan od nekolicine koji nece biti ubijeni?
- Şu öldürülemeyenlerden?

u eu sve osim nekolicine zemalja podržavaju nezavisnost.
ab'deyse, birkaç ülke dışında bütün ülkeler bağımsızlığa destek veriyor.

potreba većine je bitnija... od potreba nekolicine.
- Çoğunluğun menfaati azınlığınkine baskın geliyor.

potrebe većine... su bitnije... od potreba nekolicine.
- Çoğunluğun menfaati azınlığınkine baskın geliyor.

inteligencija nekolicine primeti ono što se brižljivo krije."
"gerçekten gizli olanı çok az kişinin zekası algılayabilir."

dovraga, veæ sam tad imao izvjesnu pozornost nekolicine ljudi.
hali hazırda bir kaç kişinin dikkatini çekmiştim.

on je samo od nekolicine na lanseru sto moze da ide u profesionalce
o lancer'da profesyonel olacak nadir kişilerden biri.

gradsko vije}e ne namjerava popustiti zahtjevima nekolicine studenata.
meclisin, bir grup öğrencinin isteklerini yerine getirmeye hiç niyeti yok.

na tribinama sam ponovno bio jedan od nekolicine čiji kabl nije radio.
standlarda, yine kablosu bozuk olan birkaç kişiden biriydim.

i jedan od nekolicine koji su iskušali svoju sreću u mračnoj šumi.
ve karanlık orman'a gitmeye cesaret etmiş az kişiden biriymişsin.

prokletstvo se nadvilo nad ovo mjesto... zbog nekolicine onih koji žive u njemu.
bu yer burada yaşayan bir tür şeytan tarafından lanetlenmiş.

a ti si slučajno sretan, jer poznaješ jednog od nekolicine koji ih znaju.
bilen birkaç kişi olduğun için şanslı sayılacaksın.

da, nejasno si spomenuo neku tamo majku... ispred nekolicine ljudi na travnjaku.
evet, çimlerin üstündeki birkaç insana bir anneden şöyle bir bahsettin. -ne?

fara, jedna si od nekolicine ovdje koji znaju da je majid javadi agencijin čovjek.
fara, majid javadi'nin teşkilat muhbiri olduğunu bilen bu binadaki birkaç kişiden birisin. - kimseye bir şey söylemedim.

distribucija bi trebalo da bude u korist čitavog našeg društva, a ne u korist nekolicine.
dağılım tüm toplumun iyiliğine olmalı birkaç bireyin iyiliğine değil.