From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
neslyšeli jsme ničeho podobného od otců našich předešlých.
allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
a neslyšeli jsme o tom nic od otců našich dávných."
biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik," dediler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
a neslyšeli jsme o ničem takovém od otců svých dávných.
biz geçmişteki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
ale nechtěli pozorovati, a nastavili ramene urputného, a uši své obtížili, aby neslyšeli.
‹‹ama atalarımız dinlemek istemediler; inatla sırtlarını çevirdiler, duymamak için kulaklarını tıkadılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
o ničem takovém jsme neslyšeli v náboženství předešlém a není to nic než výmysl jeho.
"biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutlaka bir uydurmadır."
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
neslyšeli jsme ničeho podobného v náboženství předešlém: toť věru jest jen šejdířství!
"biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutlaka bir uydurmadır."
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
ti pak, kteříž se mnou byli, světlo zajisté viděli a přestrašeni jsou, ale hlasu toho, kterýž se mnou mluvil, neslyšeli.
yanımdakiler ışığı gördülerse de, benimle konuşanın söylediklerini anlamadılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a kterýž mne poslal, otec, onť jest svědectví vydal o mně, jehož jste vy hlasu nikdy neslyšeli, ani tváři jeho viděli.
beni gönderen baba da benim için tanıklık etmiştir. siz hiçbir zaman ne onun sesini işittiniz, ne de şeklini gördünüz.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
amen zajisté pravím vám, že mnozí proroci a spravedliví žádali viděti to, což vy vidíte, a neviděli, a slyšeti to, což vy slyšíte, a neslyšeli.
size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
nebo zhrublo srdce lidu tohoto, a ušima těžce slyšeli, a oči své zamhouřili, aby snad neviděli očima, a ušima neslyšeli, a srdcem nerozuměli, a neobrátili se, abych jich neuzdravil.
Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, kulakları ağırlaştı. gözlerini de kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, kulakları duymasın, yürekleri anlamasın, ve bana dönmesinler. dönselerdi, onları iyileştirirdim.›
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
(jakož psáno jest: dal jim bůh ducha zkormoucení, oči, aby neviděli, a uši, aby neslyšeli,) až do dnešního dne.
yazılmış olduğu gibi: ‹‹tanrı onlara uyuşukluk ruhu verdi; bugüne dek görmeyen gözler, duymayan kulaklar verdi.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ale kterak budou vzývati toho, v kteréhož neuvěřili? a kterak uvěří tomu, o němž neslyšeli? a kterak uslyší bez kazatele?
ama iman etmedikleri kişiyi nasıl çağıracaklar? duymadıkları kişiye nasıl iman edecekler? tanrı sözünü yayan olmazsa, nasıl duyacaklar?
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a když k nim mojžíš přišel se zřetelnými znameními našimi, zvolali: "tohle není nic jiného než kouzlo vymyšlené. a neslyšeli jsme o tom nic od otců našich dávných."
musa, apaçık delillerimizle onlara gelince bu, uydurma bir büyüden başka bir şey değil, gelip geçmiş atalarımız zamanında böyle bir şey duymadık biz dediler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
a když přišel k nim mojžíš s našimi znameními jasnými, řekli: „toto jest pouze kouzelnictví vymyšlené: a my nikdy neslyšeli jsme o tom od otců našich předešlých.“
bunun ardından musa onlara açık-seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık."
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
Some human translations with low relevance have been hidden.
Show low-relevance results.