Results for efterlignede translation from Danish to Turkish

efterlignede du mig?
dur dur, bekle, benim hakkımda yorum mu yaptın?

- efterlignede du mig?
zorla yaptırma. bu bendim. beni yaptın.

efterlignede daffy duck.
- daffy duck takliti.

efterlignede du mig lige?
- sanmam. az önce benim taklidimi mi yaptın?

den efterlignede min ringetone.
sanki zil sesimi taklit ediyordu.

tror du han efterlignede mig?
sizce benmişim gibi mi davrandı?

fordi brian efterlignede mig.
brian, beni taklit ediyordu da ondan.

efterlignede han tokeley-rarry?
tokley-perry'i mi taklit etmiş? vekaleten suç.

drengen efterlignede denne handling.
Çocuk bu hareketi taklit etmeye başlamıştı.

ja, de efterlignede et seksuelt overgreb.
- evet. böcek aktivitesi, cinsel saldırıdaki elbise durumunu taklit etti.

så i starten betragtede og efterlignede jeg bare.
yani küçüklüğümden beri izleyip taklit ettim.

du efterlignede morderens metode fra din fars sagsmappe.
babanın dava dosyasından cinayetin ayrıntılarını öğrendin.

det var en ugle, eller også efterlignede bigfoot en.
asıl bu baykuştu.

han efterlignede en langfinger uden de to øverste knoer.
elinin orta parmağının üst iki boğumu eksik gibiymiş yaptı.

jeg efterlignede,_bar_hvad jeg har set i fjernsynet.
tv'de gördüklerimi taklit ettim.

nogle af dem efterlignede sammy davis jr. lige foran mig.
hatta bazıları yüzüme karşı sammy davis jr. taklidi bile yaptı.

kan i huske britneys optagelsesprøve... da hun efterlignede min kombination?
britney'in seçmelerde neler yaptığını hatırladın mı mimiklerini falan mı?

at nogen efterlignede dig giver ikke dig en oscarfor bedste forbrydelse.
Şu hâline bak! taklit edilmenin oscar kazanmak gibi bir şey olduğunu mu sanıyorsun?

jeg efterlignede hjulenes dunken og passagerernes skrig og lili skreg med mig.
ona dönen tekerleklerin, ve kadın yolcuların acı çığlıklarının taklidini yaptım ve lili de benim çığlıklarıma eşlik etti.

han legede med kulisserne i forlystelsen så han efterlignede det han så det sted?
İnanabiliyor musunuz? tüneldeki setleri taklit ediyordu. yani bu yerde ne gördüyse taklit etti.