Results for acceptable to translation from English to Turkish

would this be acceptable to you?
bu size göre kabul edilebilir mi?

to do justice and judgment is more acceptable to the lord than sacrifice.
doğruluğun ve adaletin yerine getirilmesini ister.

"our basic idea was to create something new but acceptable to the consumers.
rugova, "temel fikrimiz, yeni ama tüketiciler tarafından kabul edilebilir bir şey yaratmaktı.

he also called for further negotiations towards a compromise acceptable to both sides.
tadiç, her iki tarafça da kabul edilebilir bir uzlaşma için müzakerelerin sürmesi yönünde de çağrıda bulundu.

he said it would be the only way to make the agreement acceptable to everyone in serbia.
kostunica, bunun anlaşmayı sırbistan'daki herkes için kabul edilebilir kılmanın tek yolu olduğunu söyledi.

but the ongoing political jockeying has made it hard to find a solution acceptable to all sides.
ancak sürmekte olan siyasi kandırmacalar bütün taraflarca kabul edilebilecek bir çözüm bulunmasını zorlaştırıyor.

for foreigners it is acceptable to complete it in the format represented in their national passport.
yabancılar için bunun kendi ulusal pasaportunda gösterildiği formatta doldurulduğunda kabul edilecektir.

it has proved very difficult to turn the concept into action acceptable to both industrialised and developing countries.
bu artış 2007 yılında hükümetlerarası İklim değişikliği paneli (ipcc) tarafından rapor edilen en kötü durum senaryosunun da üzerindedir.

he vowed to do everything he can to help the cypriot people achieve an agreement acceptable to both sides.
genel sekreter, kıbrıs halkının her iki tarafça da kabul edilebilir bir anlaşma elde etmek için elinden gelen her şeyi yapacağına söz verdi.

soil conditioning material will be biodegradable and will be acceptable to be compacted as fill, in accordance with the contract.
toprak şekillendirme malzemesi, biyo-ayrıştırılabilir özellikte olacak ve sözleşme doğrultusunda olacak ve dolgu olarak sıkıştırılabilecek düzeyde kabul edilecektir.

the bottom line is that there needs to be a long-term solution acceptable to the majority, he said.
krastev, taban seviyesinin çoğunluk tarafından kabul gören uzun vadeli bir çözüm bulunması olduğunu belirtti.

if so, officials say, the door would be open for new status talks and a compromise that is acceptable to belgrade.
yetkililer, sonucun böyle çıkması halinde yeni statü müzakerelerine ve belgrad için kabul edilebilir bir uzlaşmaya kapı açılabileceğini söylüyorlar.

the commission's job was to write a draft amendment that was acceptable to all political parties by the end of november.
komisyonun göreviyse, bütün siyasi partiler tarafından kabul edilebilir nitelikte bir değişiklik taslağını kasım ayı sonuna kadar hazırlamaktı.

"is it acceptable to use radical rhetoric about referenda and about abolition of entities in order to gain more votes?
schwarz-schilling, "daha fazla oy almak için referandumlar ve tarafların lağvedilmesi hakkında radikal söylemler kullanmak kabul edilebilir mi?

a change in the sense of federalising bih, where republika srpska would remain a federal unit, is acceptable to serbia and the serbs.
sırp cumhuriyetinin federal bir birim olarak kalması koşuluyla, bh’de federal bir yapı kurulması yönünde yapılacak bir değişiklik, sırbistan ve sırplar için makul bir uygulama olur.

"the aim was to find functional solutions in the field of justice, police and customs that can be acceptable to all communities."
"hedef, adalet, asayiş ve gümrük alanlarında tüm toplumlar açısından kabul edilebilir işlevsel çözümler bulmaktı."

russia, which has the power to veto any draft resolution brought before the security council, has threatened to do so if the text is not acceptable to serbia.
güvenlik konseyi'ne sunulan her türlü taslak kararı veto etme yetkisi bulunan rusya, metnin sırbistan için kabul edilebilir olmaması halinde bu gücü kullanmakla tehdit etti.

on that day shall no intercession avail except for those for whom permission has been granted by (allah) most gracious and whose word is acceptable to him.
o gün rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

on that day no intercession shall avail, except the one for whom the most beneficent (allah) has given permission and whose word is acceptable to him.
o gün rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

"we hope that a pragmatic and de-escalating interim solution that is acceptable to all parties can be found as soon as possible," mann added.
mann, "tüm taraflar açısından kabul edilebilir, pragmatik ve yatıştırıcı geçici bir çözümün en kısa zamanda bulunmasını umut ediyoruz." diye de ekledi.