Results for and i'm in work also translation from English to Turkish

and i'm in lvov now!
ve şimdi lvov'dayım.

and i'm also a mother.
ve aynı zamanda bir anneyim

i think i'm in love.
sanırım aşığım.

and i'm also a little nervous about this.
ve bu konuda biraz da gerginim.

i am up to my neck in work.
boğazıma kadar işe batmış vaziyetteyim.

i have the flu and i'm tired.
grip oldum ve yorgunum.

and i'm a father. i have children.
ben bir babayım. Çocuklarım var.

and i'm going to create this in two years, and i have.
ve 2 yılda bunu ortaya çıkaracağım, ... ...ve sahip olacağım.

i think i'm in a difficult position here.
sanıyorum zor bir durumdayım.

"i take it slowly, i'm in no hurry.
setimes'a konuşan miloseviç, "yavaş yavaş geldim, acelem yok.

so lets say i'm in monterey, and i want what?
diyelim ki monterey'deyim, ve ne isteyeyim?

and i think, jeez, i'm in the middle of a room of successful people!
ve hey, diye düşündüm, başarılı insanlarla dolu bir odanın ortasondayım!

freedom to choose an occupation and right toengage in work
meslek seÇme ÖzgÜrlÜĞÜ ve bİr İŞte ÇaliŞmahakki

and i'm a hypochondriac, and i remember arm numb means heart attack.
ve ben bir hipokondriak'ım , kollarda hissizlik kalp krizi demektir!!

and i know what they're going to look like in x-ray and i'm not far off.
x-ışını altında nasıl görüneceklerini biliyorum ve çok da farklı değiller.

and i'm a grown woman now, and i have learned a few things along the way.
...şimdi olgun bir kadınım. ve,bu yol boyunca,bir kaç şey öğrendim.

and i didn't realize that for three hours i'm sitting at my desk, and i'm not moving at all.
masamda üç saat boyunca oturduğumu farkmemiştim, ve hiç hareket etmiyormuşum.

and i also strongly encourage you, and i'm sure we'll also have these discussions afterwards, to think about, how do we actually prioritize?
sizleri aynı zamanda cesaretlendirmek istiyorum. eminim konuşmanın ardından da fikir alışverişi yapacağız ama, düşünmenizi istediğim asıl konu, öncelik sıralamasını nasıl yaptığımız?

and i said, "i'm 28 years old, and i live in hotels, and i'm not married."
ben ise "henüz 28 yaşındayım, ömrüm otel odalarında geçiyor, evli değilim" dedim.

and i grabbed this book off, and i'm sitting on the couch going, "i know what i'm going to do.
kitabı aldım, kanepeye oturdum "ne yapacağımı biliyorum.