Results for battered translation from English to Turkish

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

English

Turkish

Info

English

the firemen battered down the door.

Turkish

İtfaiyeciler kapıyı yıktılar.

Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:

English

battered, bruised, you start again.

Turkish

yaralı bereli tekrar başlayın.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

also read: hundreds killed in war-battered #gaza

Turkish

okuyun: savaş mağduru gazze'de yüzlerce İnsan Öldürüldü

Last Update: 2016-02-24
Usage Frequency: 1
Quality:

English

torrential rains battered both bulgaria and romania this week.

Turkish

Şiddetli yağmurlar bu hafta hem bulgaristan hem de romanya'da hayatı olumsuz yönde etkiledi.

Last Update: 2012-04-07
Usage Frequency: 1
Quality:

English

bulgaria was also battered by heavy snow, forcing its three main black sea ports to close.

Turkish

Şiddetli kar yağışından nasibini alan bulgaristan da karadeniz kıyısındaki üç limanını kapatmak zorunda kaldı.

Last Update: 2012-04-07
Usage Frequency: 1
Quality:

English

to be eaten by cannibals, to be battered by storms, to starve to death before reaching land.

Turkish

yamyamlar tarafında yenmek, fırtınalar tarafından hırpalanmak, karaya ulaşamadan açlıktan ölmek.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

distress and afflictions battered them until the messenger and the believers said, "when will god send help?"

Turkish

onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki inananlar, "allah'ın yardımı ne zaman," dediler.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

English

at the same time, existing homes for battered women and children are full and there is a need for such facilities in every large city in serbia.

Turkish

aynı zamanda, dayak mağduru kadın ve çocuklara yönelik mevcut sığınma evleri ağzına kadar dolu ve sırbistan'daki her büyük şehirde bu gibi tesislere ihtiyaç var.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

English

the plea rising from the ranks of battered entrepreneurs amid the crippling debt crisis is both singular and urgent: do what it takes and do it now!

Turkish

Ülkeyi felç eden bir borç krizinin yaşandığı bir dönemde, zor durumdaki girişimci saflarından yükselen çığlık hem ortak hem de acil: ne gerekiyorsa yapın ve hemen yapın!

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

English

serbia, along with its balkan neighbours, was battered by floods during most of april, causing catastrophic damage to villages, farmland and infrastructure.

Turkish

sırbistan, nisan ayı boyunca balkan komşularıyla birlikte sellerin etkisi altında kaldı ve bunun sonucunda köyler, tarım alanları ve altyapı çok büyük zarar gördü.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

English

along with new homes for battered women and enforcement of current laws, a more fundamental change in social attitudes is necessary, say anti-violence advocates.

Turkish

Şiddet karşıtı savunucuları, dayak mağduru kadınlar için yeni evler ve mevcut yasaların uygulanmasının yanı sıra, toplumsal davranışlarda daha temel bir değişim gerektiğini de söylüyorlar.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

English

with serbia battered by the global economic crisis and forced to adopt a tighter budget, the country's 1.6 million pensioners most likely will not receive an increase this year and may even see a pension cut.

Turkish

sırbistan küresel ekonomik krizden hırpalanmış ve daha sıkı bir bütçe uygulamak zorunda kalırken, ülkedeki 1,6 milyon emekli büyük olasılıkla bu yıl zam alamayacak ve hatta maaşlarında indirim bile görebilecek.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

English

what women lined up to tell me was how they were raped, and how they were battered, and how they were beaten, and how they were gang-raped in parking lots, and how they were incested by their uncles.

Turkish

nasıl hırpalandıklarını, dövüldüklerini, otoparkta tecavüze uğradıklarını, amcalarının onlarla nasıl ensest ilişkiye girdiğini anlatacaklardı.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

English

it's inspiring. and it brings me to my last category of hope, and we've heard about this so much in the last two days: this indomitable human spirit. this determination of people, the resilience of the human spirit, so that people who you would think would be battered by poverty, or disease, or whatever, can pull themselves up out of it, sometimes with a helping hand, and take their part in society, and take their part in changing the world.

Turkish

İlham verici. buda bana en son umut nedenimi anımsatıyor-- ve son iki gündür bunu sıklıkla duyduk; bu boyun eğmez insan ruhu. İnsanların bu azmi, insan ruhundaki bu esneklik, ve böylece yoksulluktan, hastalıktan perişan olacaklarını sandığınız insanlar kendilerini o durumdan çıkarıveriyor, bazen de onların toplumunda yer alıp, değişen dünyada onların yerini alan bir yardım için uzanmış bir el vasıtasıyla.

Last Update: 2015-10-13
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
9,218,653,180 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK