Results for coincidentally translation from English to Turkish

or, not so coincidentally, like a tube like this.
ya da bu şekilde birarada olmasa da, bunun gibi bir tüp içinde.

and actually, phil kaye and i coincidentally also share the same last name.
ve aslında phil kaye ve benim soyadlarımız tesadüfen aynı.

john, coincidentally, graduated from west point on d-day, june 6, 1944.
john rastlantı eseri d-day gününde, 6 haziran 1944'te west point'ten mezun olmuştur.

coincidentally, shakhtar and rapid met in the group stage of the uefa cup in november 2005.
kasım 2005 tarihinde uefa kupası grubunda Şahtar ve rapid aynı grupta yer almıştı.

my next surgeon's appointment was, coincidentally, right after a shift at the gift shop.
bir sonraki cerrahla buluşmam, şans eseri, dükkandaki bir vardiyamdan sonraydı.

coincidentally, in the 1976 game, paul westphal played for the suns, and in the 1993 game, he coached the suns.
tesadüf eseri, 1976 yılında phoenix suns'da oynayan paul westphal bu kez koç olarak takımın başındaydı.

lots of credit card debt, huge environmental footprints, and perhaps not coincidentally, our happiness levels flat-lined over the same 50 years.
bir sürü kredi kartı borcu, ve muazzam bir çevresel ayak izi. ve tesadüf olmasa gerek mutluluk seviyemiz de son elli yıldır hiç artmıyor.

eventually, she reveals that her real name is "krista", which is coincidentally the name of stone's real life mother.
filmin sonunda, gerçek isminin "krista" olduğunu açıklar, ki bu gerçek hayatta stone'un annesinin adıdır.

however, many traits that appear to be simple adaptations are in fact exaptations: structures originally adapted for one function, but which coincidentally became somewhat useful for some other function in the process.
ancak, basit uyarlamalar gibi görünen pek çok özellikler, aslında yapıların başlangıçta özgün bir işlev için uyarlandığı ama süreç içinde başka bir işlev için yararlı hale geldiği ön uyarlamalardır.

elizabeth and her hosts are frequently invited to rosings park, home of lady catherine de bourgh, darcy's aunt; coincidentally, darcy also arrives to visit.
İlkbaharın gelmesiyle elizabeth, şimdi, bay collins’in patronu ve bay darcy’nin halası lady catherine de bourgh’un evinin yanındaki papaz evinde ikamet eden charlotte’u ziyarete gider.

the second attack occurred, not coincidentally, while parliament was extending the military's mandate to continue cross-border anti-pkk operations in northern iraq.
İkinci saldırı, tesadüf olmayarak, parlamentonun ordunun kuzey irak'a sınır ötesi harekat düzenleme yetkisini uzattığı bir sırada gerçekleşti.

williams graduated from the fiorello h. laguardia high school of music & art in manhattan, where he was a classmate of diahann carroll, who coincidentally played the wife of his character brady lloyd on the 1980s prime-time soap opera "dynasty".
williams tesadüfi bir şekilde, mezun olduğu manhattan performans sanatları okulu'nda, 1980'li yıllarda yayımlanan prime-time dizisi "dynasty"'de canlandırdığı brady lloyd adlı karakterin eşini oynayan diahann carroll ile sınıf arkadaşıydı.