Results for compress translation from English to Turkish

compress
sıkıştırmak

compress:
sıkıştırma: the compression will take a long time; saving the file will be slow.

& compress
& sıkıştır

compress data
veri sıkıştır

compress to...
farklı sıkıştır... genericname

compress after
dosyayı

don't compress
sıkıştırma

compress a drive
bir sürücü sıkıştır

compress bitmap images
biteşlem görüntülerini sıkıştır

compress data during transfer
aktarım sırasında verileri sıkıştır

files/ folders to compress
sıkıştırılacak dosyalar/ dizinler

could not compress the attachment.
eklenti sıkıştırılamadı. a file called 'unknown. ext'

compress to black & white
siyah beyaz'a sıkıştır

kmail could not compress the file.
kmail dosyayı sıkıştıramıyor.

steel spring used to compress the catches of the locking apparatus
kilitleme aparatının dillerini sıkıştırmak için kulanılan çelik yay

you can also compress that into a building block, as they did here.
burdaki gibi sıkıştırarak bina blockları haline getirilebilir.

he can compress the most words into the smallest ideas of any man i ever met.
o, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.

it may decrease and disappear by itself, hot compress application, drug injection into the swelling and sometimes surgery may be required.
kendi kendine küçülüp kaybolabileceği gibi sıcak kompres uygulaması, şişlik içine ilaç enjeksiyonu yapabilmekte ve bazen cerrahi gerekebilmektedir.

failure to compress the vein over the full length of the heating element may result in inconsistent effectiveness and/or possible catheter damage.
isıtıcı elemanın komple uzunluğu boyunca damara baskı yapmada başarısızlık, tutarsız etkinliğe ve/veya olası kateter hasarına neden olabilir.

water, for example, will compress by only 46.4 parts per million for every unit increase in atmospheric pressure (bar).
su atmosfer basıncına (bar) her birim artış için milyonda yalnızca 46.4 sıkıştırır.