Results for front line translation from English to Turkish

front
Ön

front-
cephe-

front tray
front tray

road front:
yola cephesİ :

front buffer
ön arabellek

cover [front]
kapak [Ön]

snap lines to front
kavrama Çizgileri Önde

he was coming every day, crossing the front line.
hergün geliyordu, cephe hattını geçerek.

this is a chechen rebel on the front line against the russian army.
bu ön cephede rus ordusuna karşı savaşan bir Çeçen milis.

i found a boy from the local orphanage wandering around the front line.
yetimhaneden bir çocukla karşılaştım, ön cephede dolanıyordu.

the invader draws the attention of the immune system's front-line troops.
saldırgan bağışıklık sisteminizin ilk askeri birliklerinin dikkatini çeker.

the warring parties used mines to secure the dividing front line along the area around the town.
savaşan taraflar, kasabanın etrafındaki alan boyunca uzanan cephe hattını ayırmak için mayın döşemişti.

a couple of times i crossed the front line in the very place where mahmoud and his son were crossing.
birkaç kere, tam mahmut ve oğlunun geçtiği noktadan cephe hattını geçtim.

i want to argue that though africa is not the front line in the war against terror, it could be soon.
afrika şu anda terörle savaşın ön cephesi olmasa da, yakında olabilir.

2005, 'southern sudan's front-line town', "bbc news", 20 april 2005.
2005, 'southern sudan's front-line town', "bbc news", 20 april.

by the end of the day, the german eastern front line north of frankfurt around seelow and to the south around forst had ceased to exist.
günün sonunda alman doğu cephesi hattı, frankfurt'un kuzeyinde seelow kesiminde ve güneyde fors civarında yarılmıştı.

at the village of obukhovo near naro-fominsk, kosmodemyanskaya and other partisans crossed the front line and entered territory occupied by the germans.
naro-fominsk yakınlarında ki obukhovo köyünde, kosmodemyanskaya ve diğer partizanlar cepheye geçti ve almanlar tarafından işgal edilen topraklara girdiler.

finally, deep behind the front line, three or four more defense lines were located, whenever possible, on the western shore of a river.
sonunda, cephe hattının gerisindeki derinlikte, mümkün oldukça ırmakların hemen gerisinde üç ya da dört tane daha savunma hattı kuruldu.

at the outbreak of world war i in august 1914, "prinz adalbert" was brought into front-line service with the fleet.
ağustos 1914'te i. dünya savaşı başladıktan sonra "prinz adalbert", donanmayla beraber cepheye gitti.

"origins" is a report from the front lines of an exciting new field called fetal origins.
"kökenler", embriyonik kökenler olarak adlandırılan heyecan verici yepyeni bir alana ait en önemli başlıkların bir özeti.