Results for grandson translation from English to Turkish

tom has a grandson.
tom'un bir torunu var.

tom is mary's grandson.
tom mary'nin erkek torunudur.

"what grandson?" jokes dragan.
dragan ise “ne torunu?

he was a grandson of mursili ii.
bu dökümanlara göre, ii.

kublai khan is the grandson of genghis khan.
kubilay han cengiz han'ın torunudur.

the old man is always accompanied by his grandson.
yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.

her grandson actually lives in the twin cities here.
torunu, buradaki twin cities'de yaşıyor.

the studio is now managed by grandson, alan miyatake.
günümüzde toyo miyatake studio alan miyatake tarafından işletilmektedir.

milan says he is there on behalf of his grandson.
milan, torunu için geldiğini söylüyor.

and we bestowed upon him isaac, and jacob as a grandson.
ona ayrıca İshak'ı, üstelik bir de yâkub’u ihsan ettik.

his son, the grandson of andronikos ii, was andronikos iii palaiologos.
andronikos'un oğlu teodoros montferratlı argentina spinola ile bu amaçlarla evlendiler.

and in 1759, he described to his grandson various things he was seeing.
ve 1759'da torununa gördüğü birçok şeyi anlattı.

down below, there was her grandson plowing the tobacco field with a mule.
aşağıda torunu tütün tarlasını bir katırla sürüyor olurdu.

carpenter was born in van nuys, california, a grandson of a film sound engineer.
carpenter bir ses mühendisinin torunu olarak kaliforniya'daki van nuys'ta doğdu.

he is the son of journalists anna and nils torvalds, and the grandson of poet ole torvalds.
== Özgeçmiş ==linus torvalds, anna ve nills torvalds'ın oğullarıdır.

;grandchildren* grandson from julia and pompey, dead at several days, unnamed.
=== torunu ===* julia ve pompey'in doğumdan birkaç gün sonra ölen isimsiz çocuğu.

a grandson of the philosopher moses mendelssohn, felix mendelssohn was born into a prominent jewish family.
babası abraham mendelssohn zengin bir bankacı, büyükbabası moses mendelssohn yahudi bir din adamı ve filozoftu.

and we bestowed upon him ls-haq and ya qub as a grandson; and each one we made righteous.
ona (İbrahim'e) İshak'ı, üstelik bir de yakub'u ihsan ettik ve herbirini salih kimseler kıldık.

* agatha lekapene, who married romanos argyros; their grandson was emperor romanos iii.
* agatha lekapene, romanos argyros ile evlendi; torunları imparator iii.

he was a grandson of elrond and, through his grandmother celebrían, a great-grandson of galadriel.
elrond'un torunu ve anneannesi celebrían dolayısıyla galadriel'in torununun çocuğudur.