Results for hence translation from English to Turkish

hence
oradan

hence .
hence formula_108.

hence::_a_ = _b_.
sonuçta::_a_ = _b_.

hence, they do not understand.
artık onlar anlamazlar.

(moses) said: "go hence!
(musa ona şöyle) dedi: "haydi çekil git.

hence, we need to work together.
bu yüzden hep birlikte çalışmamız gerekiyor.

oh, bring us forth from hence!
bizi buradan çıkar.

(god) said: "then go hence, ostracised.
"Çık oradan," dedi, "sen kovuldun."

hence the axes do not mention concrete variables.
bu nedenle, eksenler somut değişkenleri ifade etmemektedir.

hence, formula_3 is an elementary function.
bu yüzden formula_3, bir temel fonksiyondur.

hence remain muslims up to your last breath."
o halde ancak müslümanlar olarak can verin."

hence for any complex number ,:formula_10.
arguman, karmaşık analizde bir fonksiyon.

he said: go forth from hence, degraded, banished.
(allah) buyurdu: "haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık.

said he, 'then go thou forth hence; thou art accursed.
"Çık oradan," dedi, "sen kovuldun."

the considered medical products contain software hence subject to changes
göz önünde bulundurulan ürünler, yazılım içermekte ve bu nedenle değişikliklere tabidir.

allah said: go thou forth from hence, scorned, driven away.
(allah) buyurdu: "haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık.

hence, its daily growth amounted to 2.7cm," onofri said.
bu da, günlük büyüme miktarının 2,7 cm olduğunu gösteriyor," dedi.

hence, large black holes emit less radiation than small black holes.
süpernovalar vasıtasıyla daha küçük kütleli kara delikler de oluşabilir.

"go hence, execrable," (said the lord), "from this place,
"Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır" dedi.