Results for homogenous translation from English to Turkish

homogenous
homogenous

homogenous distribution
homojen dağılım

homogenous distribution (hplc)
homojen dağılım (hplc)

ifa ana positive control homogenous/hep-2-igg
ifa ana pozitif kontrol homojen/hep-2-igg

homogenous distribution 100 mg / 5 ml 90 mg - 105 mg 90% - 105%
homojen dağılım homogenous distribution 100 mg / 5 ml 90 mg - 105 mg 90% - 105%

"the eu is not a homogenous whole as regards media freedom," the group said.
grup şu açıklamada bulundu: "ab, medya özgürlüğü açısından homojen bir bütün değil.

the subsequent communist dictatorship then forcibly displaced whole roma communities and confiscated their assets in pursuing its objective of creating a homogenous romanian society.
ardından kurulan komünist diktatörlük, ülkede homojen bir toplum yaratma hedefi doğrultusunda romanları zorla sınır dışı etti ve mallarına el koydu.

bulgaria, an eu member since january, opposes any approach that would foment regional instability, including proposals for an ethnically homogenous kosovo, partition of kosovo or a union of the province with another country.
ocak ayında ab üyesi olan bulgaristan, etnik açıdan homojen bir kosova, parçalanmış bir kosova ve başka bir ülke ile birleşen bir kosova gibi, bölgesel istikrarı bozacak her türlü yaklaşıma karşı çıkıyor.

dodik's fears seem to come from the persistent belief shared by many serbs that bih wants to have muslim domination over them centred in an ethnically homogenous sarajevo, which dodik claims is 94% muslim at present.
dodik'in sırp halkının çoğuyla paylaştığı korku, bh'nin, merkezi etnik açıdan homojen bir saraybosna'da (dodik şu anda %94 müslüman olduğunu iddia ediyor) bulunacak bir müslüman hegemonyası istediği inancından kaynaklanıyor olabilir.

"they were trying to create a homogenous society, which didn't reflect the reality of anatolia… because turkey has never confronted its past we haven't been able to get rid of racist tendencies."
"anadolu gerçeğini yansıtmayan homojen bir toplum yaratmaya çalışıyorlardı. türkiye geçmişiyle yüzleşmediği için ırkçı eğilimlerden kurtulamadık."