Results for honeymoon translation from English to Turkish

how was the honeymoon?
balayı nasıldı?

tom and mary are on their honeymoon.
tom ve mary balayındalar.

the couple went off on their honeymoon.
Çift balayına gitti.

i've been thinking about our honeymoon.
aklıma balayımız geliyor.

we just got married, and this is our honeymoon.
biz henüz evlendik ve bu bizim balayımız.

tom and mary chose hawaii for their honeymoon.
tom ve mary, balayıları için hawaii'yi seçtiler.

a honeymoon in canada costs a lot of money.
kanada'da bir balayı çok paraya mal olur.

the new couple have gone off to hawaii on their honeymoon.
yeni çift balayında hawaii'ye gitti.

"honeymoon" is an albanian-serbian co-production.
"balayı" bir arnavut-sırp ortak yapımı.

i would like to bring you to a good place for our honeymoon.
balayımız için seni iyi bir yere götürmek istiyorum

honeymoon is expected to hit theatres this summer. [albanian film commission]
"balayı"nın bu yıl sinemalara gelmesi bekleniyor. [arnavutluk film komisyonu]

"the honeymoon in the 1990s has already been history [for a while].
“90’lı yıllardaki balayı dönemi artık sona erdi.

honeymoon is the work of young albanian screenwriter genc permeti and renowned serbian director goran paskaljevic.
balayı, genç arnavut senaryo yazarı genc permeti ve tanınmış sırp yönetmen goran paskalyeviç'in bir çalışması.

bohr returned to denmark in july 1912 for his wedding, and travelled around england and scotland on his honeymoon.
bohr 1912 yılının haziran ayında düğünü için danimarka'ya döndü ve balayı için İngiltere ve İskoçya'da bulundu.

tom and mary went on a cruise near italy for their honeymoon, but the ship sank and tom was drowned in his cabin.
tom ve mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve tom kamarasında boğuldu.

the term "honeymoon cystitis" has been applied to this phenomenon of frequent utis during early marriage.
"balayı sistiti" terimi, evliliğin ilk dönemlerindeki bu sık İye olgusunu tanımlamak için kullanılır.

"first we took a credit to go on a honeymoon two years ago, but then i inherited this apartment and we moved in.
vladimir mrdak setimes'a şunları söyledi: "İlk önce iki yıl önce balayına çıkmak için kredi aldık, ama sonra bu daire bana miras kaldı ve buraya taşındık.

==="breaking dawn"===bella and edward are married, but their honeymoon is cut short when bella discovers that she is pregnant.
=== "Şafak vakti bölüm 1" ===edward ve bella evlenip balayına çıkarlar ancak bella'nın hamile olduğunun anlaşılması üzerine balayı kısa kesilir.

the movie "honeymoon" by serbian director goran paskaljevic will open the international human rights film festival in san sebastian, spain this april.
sırp yönetmen goran paskalyeviç'in "honeymoon" ("balayı") adlı filmi bu nisan ayında İspanya'nın san sebastian kentinde düzenlenecek uluslararası İnsan hakları film festivali'nin açılışında gösterilecek.

after a lavish honeymoon and returning to an extravagant house, lina discovers that johnnie has no job, no income, habitually lives on borrowed money, and was intending to try to sponge off her father.
lüks bir balayından sonra ihtişamlı bir eve yerleşirler, lina johnnie'nin bir işi olmadığını herhangi bir gelir kaynağı olmadığını borç para üzerine yaşadığını fark eder, and was intending to try to sponge off her father.