Results for hostile translation from English to Turkish

she is hostile to me.
o, bana düşmandır.

is your brother hostile to you?
kardeşin sana düşman mı

he has been hostile to our revelations.
o, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.

many of us are hostile to the consumption tax.
Çoğumuz tüketim vergisine karşıyız.

he has been stubbornly hostile to our revelation:
o, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.

and he's operating in a hostile environment.
ve düşmanca bir ortamda çalışmaya çalışıyor.

very hostile environments, 150˚ c, 10,000 psi.
oldukça ölümcül bir ortam, 150 derece sıcaklık, 10.000 psi.

so it's an extremely hostile place to be.
yani inanılmaz derecede tehlikeli bir yer.

i think i'll leave before they get hostile.
onları kızdırmadan gitsem iyi olur.

in this photograph a hostile crowd in a slum surrounds him.
bu fotoğrafta gecekondu bölgesinde sinirli bir topluluk onu çevreliyor.

canic: most fathers must deal with hostile social workers.
caniç: babaların çoğu, düşman sosyal görevlilerle başa çıkmak zorunda kalıyor.

the fourth item on my checklist is relations with hostile societies.
listemdeki dördüncü kalem de hasım toplumlarla ilişkiler.

by no means! he has been stubbornly hostile to our revelation:
asla, çünkü o, ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.

and when the girls started engaging him, he was very hostile towards them.
kızlar onunla görüşmeye gittiğinde çok düşmanca bir tavır takındı.

i think they're right that evolution is fundamentally hostile to religion.
bence evrimin temelde dinin karşısında olduğu konusunda haklılar.

being an armenian can become an image of an enemy, a hostile people.
ermeni olmak, insanların kafasında bir düşmanın fotoğrafı haline gelebiliyor.

if they desist, then cease to be hostile, except against those who oppress.
(yalnız o'na tapılsın) eğer (saldırılarına) son verirlerse artık zalimlerden başkasına düşmanlık olmaz.

public sentiment in russia is often hostile towards migrants from central asia and the caucasus.
rusya'daki toplumsal davranış genellikle orta asya ve kafkaslar'dan gelen göçmenlere karşı düşmanca.

in the wake of the airstrike, diệm became hostile towards the american presence in south vietnam.
saldırı sonucunda diệm, güney vietnam'daki amerikan varlığına düşman hale geldi.

it turns out, most people over 50 feel better, are less stressed, are less hostile, less anxious.
görünüşe göre, 50 yaş üzeri birçok insan daha iyi hissediyor, daha az stresli, daha az saldırgan, daha az endişeli.