Results for i am so good because my exam is soon translation from English to Turkish

i am so good because my exam is soon
ben çok iyiyim çünkü sınavım yakında

i am so sorry.
Çok üzgünüm.

i am so exhausted!
Çok yorgunum!

now i am so pessimistic."
artık çok umutsuzum", diyor.

woman: i am so happy that my students did this campaign.
kadın: Öğrencilerim bu girişiminden dolayı çok mutluyum

i am so busy that i have no time to read.
o kadar meşgulüm ki okumak için zamanım yok.

i am so busy that i can't help you.
o kadar meşgulüm ki size yardımcı olamam.

i am so busy that i don't watch tv.
o kadar meşgulüm ki televizyon izlemem.

i am so tired that i can't walk another step.
o kadar yorgunum ki bir adım daha atamam.

i am accused of deprivation of freedom because my bodyguards recovered the car and took the thieves to a bar," he said.
korumalarım arabayı geri aldığı ve hırsızları hapsettiği için özgürlüğü elden almakla suçlanıyorum." dedi.

"nothing is going to stop me. i am so angry i will fight with my hands and teeth.
Çok kızgınım ve kanımın son damlasına kadar savaşacağım.

thou holdest mine eyes waking: i am so troubled that i cannot speak.
sıkıntıdan konuşamıyorum.

"i am so surprised that i still cannot believe it," said muller.
müller, "o kadar şaşırdım ki hâlâ inanamıyorum." dedi.

"i am so happy, because i received this award from the professors whose books and works i've studied," milic said.
miliç, "o kadar mutluyum ki, zira bu ödülü kitaplarını ve çalışmalarını okuduğum profesörlerden aldım." dedi.

"i am so much better off physically, financially, mentally and in almost every other way."
"fiziksel, finansal, duygusal, zihinsel ve diğer yönlerim yönünden çok daha iyiyim."

said goalkeeper mirko alilovic, who had a spectacular game, "i am so sorry that we did not win."
muhteşem bir oyun çıkartan mirko aliloviç, "kazanamadığımız için çok üzgünüm." dedi.

i am so sorry we lost," said franjo alajbeg, a croatian living in germany who traveled to vienna to watch the game at stadthalle.
kaybettiğimiz için çok üzgünüm." dedi.

and so it's reliable, real data that's right in my face, where i am, so i can finish the latte.
bu, gözümün önündeki gerçek ve güvenilir bilgi sayesinde kahvemi rahatça bitirebilirim.

that's why investments by gates foundation, unicef and aid organizations, together with national government in the poorest countries, are so good; because they are actually helping us to reach a sustainable population size of the world.
bu yüzden gates vakfının, unicef'in ve yardım organizasyonlarının hükümetlerle birlikte fakir ülkelerde yaptıkları yatırımlar çok önemli. Çünkü bizim dünyada sürdürülebilir bir nüfusa sahip olmamıza yardımcı oluyorlar.

you know, i am so bad at tech that my daughter -- who is now 41 -- when she was five, was overheard by me to say to a friend of hers, if it doesn't bleed when you cut it, my daddy doesn't understand it.
teknoloji konusunda o kadar kötüyüm ki şu an 41 yaşında olan kızımı beş yaşındayken arkadaşına benimle ilgili şöyle derken duymuştum: eğer bir şey kestiğinde kanamıyorsa, babam kesildiğini anlamaz.