Results for injected translation from English to Turkish

faults injected
püskürtülen hatalar

the eggs are then injected into the uterus.
yumurtalar daha sonra rahme enjekte ediliyor.

4 injected drugs while in prison (
mevcut araştırmalara göre, mahkumların % 8-51’i hapishanede uyuşturucu kullanmıştır, % 10-42’si düzenli uyuşturucu kullanımı bildirmektedir ve % 1-15’i hapishanedeyken uyuşturucu enjekte etmiştir (4).

it's a gas-injected polymer chair.
bu gaz enjekte edilmis polimer bir sandalye.

grout will be injected via shield tailskin injection pipes.
harç, koruyucu kuyruk yüzey enjeksiyon boruları ile enjekte edilecektir.

after completion, grouting for levelling will be injected into the space.
tamamlanma sonrasında seviye derz dolgusu alana enjekte edilecektir.

the hot grout injected leads to an immediate bedding of the segment rings.
sıcak harç enjeksiyonu, bölme halkalarının anlık katmanlaşmasına neden olmaktadır.

this is an idea for a gas-injected, one-piece polymer chair.
bu gaz enjekte edilmis bir parca polimer sandalye icin bir fikir.

under the agreement, a new company will be formed and injected with 100m euros from fiat.
anlaşmaya göre, yeni bir şirket kurulacak ve fiat'tan 100 milyon avroluk kaynak sağlanacak.

powder cocaine is typically snorted (insufflated) and, less frequently, injected.
Öfori (aşırı mutluluk) ve iştahın kesilmesine yol açar, ayrıca sağlık üzerinde pek çok olumsuz etkisi vardır (bkz.

most of the people that dr. southam injected did not go on to develop cancer from the injected cells.
dr. southam'ın aşıladığı birçok kişi aşılanmış hücrelerden kanser bulaşmadı.

you took a pathogen, you modified it, you injected it into a person or an animal and you saw what happened.
bir patojeni alıp, modifiye edersiniz, bir hayvan veya insana enjekte eder, onlara ne olduğuna bakarsınız.

the additional liquidity injected into the us economy meant surplus liquidity for the world economy and falling interest rates on world capital markets.
amerikan ekonomisine katılan ilave likidite, dünya ekonomisi için likidite fazlası ve dünya sermaye piyasaları için de faiz oranlarının düşmesi anlamına geliyordu.

the funds will be injected into projects by national grid operator hrvatska elektrorivreda, national waterways hrvatske vode and the national railway company hrvatske zeljeznice.
fonlar projelere uluslararası şebeke operatörü hrvatska elektrorivreda, ulusal suyolları işletmesi hrvatske vode ulusal demiryolu işletmesi hrvatske zeljeznice kanalıyla aktarılacak.

experiments conducted by alfred hershey and martha chase demonstrated how the dna of viruses is injected into the bacterial cells, while most of the viral proteins remain outside.
alfred hershey ve martha chase tarafından yapılan deneyler göstermiştir ki virüsün dna'sı bakterilerin içine enjekte edilir, viral proteinlerin hemen hepsi hücrenin dışında kalır.

a current of electrons flows through the device from cathode to anode, as electrons are injected into the lumo of the organic layer at the cathode and withdrawn from the homo at the anode.
thus, the cathode gives electrons to the emissive layer and the anode withdraws electrons from the conductive layer; in other words, the anode gives electron holes to the conductive layer.

by turning off the ability for any user-submitted variable to be injected into php code, you can reduce the amount of variable poisoning a potential attacker may inflict.
bu şekilde, potansiyel bir saldırgan tarafından yapılabilecek değişken saldırılarını azaltmış olursunuz.

in finland, buprenorphine was found in 83 cases in 2005 (73 in 2004), generally combined with benzodiazepines, sedatives or alcohol, or injected.
finlandiya’da 2005 yılında buprenorfin, genellikle benzodiazepinler, yatıştırıcılar veya alkolle bir arada veya enjekte edilmiş olarak, 83 vakada (2004’te 73) görülmüştür.

environmental scientist david keith proposes a cheap, effective, shocking means to address climate change: what if we injected a huge cloud of ash into the atmosphere to deflect sunlight and heat?
doğa bilimci olan david keith, iklim değişimini sorununun üzerine gitmek için ucuz, etkili ve şok edici yöntemler öneriyor: eğer büyük bir toz bulutunu, güneş ışınlarını ve ısısını engellemek için atmosfere salsak ne olur?

it was a quite exciting experiment -- when we just took the synthetic piece of dna, injected it in the bacteria and all of a sudden, that dna started driving the production of the virus particles that turned around and then killed the bacteria.
oldukça heyecan verici bir deneydi; bir parça sentetik dna'yı alıp bakterinin içerisinde enjekte ettiğimizde birden dna'nın virüs parçaları üretimini tetiklediğini ve sonunda bakteriyi öldürdüğünü gördük.