Results for just to keep them safe translation from English to Turkish

i need to keep you safe.
seni güvende tutmalıyım.

you keep them.
onları koru.

keep them happy.
onları mutlu tutun.

the farmer liked to keep them busy.
Çiftçi onları meşgul etmeyi severdi.

i just came along to keep tom company.
sadece tom'a arkadaşlık etmek için geldim.

they just need to keep the momentum... going. "
onlar sadece ivmenin sürmesini istiyorlar. "dedi.

ecology is very important to keep our world safe.
ekoloji dünyamızı güvende tutmak için çok önemlidir.

i don't have to keep them in my country."
onları ülkemde tutmak zorunda değilim."

just to give him some money.
ona sadece biraz para verecektim.

just, i try to keep my mobility through new activities.
sadece, yeni aktiviteler boyunca hareketliliğimi devam ettirmeye çalışıyorum.

lord, keep them away from evil deeds.
"onları kötülüklerden koru!

you should not keep them waiting so long.
onları çok uzun bekletmemelisin.

let us not keep them and ourselves in the dark.
onları ve kendimiz karanlıkta bırakmayalım.

ritch vowed that the wna would support efforts to keep the reactors running, should inspections prove them safe.
ritch, wna'nın - incelemeler güvenlik sorunu belirlemezse - reaktörlerin çalıştırılmaya devam etmesinden yana olduğunu ve bu konuda yardımcı olacağını taahhüt etti.

get them out of schools, and keep them out of schools.
onları okullardan çıkaralım ve okulların dışında tutalım.

but when he bringeth them safe to land, some of them compromise.
allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar.

and joshua said, roll great stones upon the mouth of the cave, and set men by it for to keep them:
yeşu, ‹‹mağaranın ağzına büyük taşlar yuvarlayın, orayı korumak için adamlar görevlendirin›› dedi,

and i thought to myself, this cpu really has to work like crazy just to keep all this data moving through the system.
ve kendi kendime düşündüm ki, bu cpu, tüm bu veriyi sistemin orasından orasına taşımak için gerçekten deli gibi çalışıyor olmalı

when they have reached their term, either keep them honorably or part from them honorably.
bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaştıkları zaman, onları ya güzelce evinizde alıkoyun, evliliği devam ettirin, yahut güzellikle ayrılın ve bu boşanmaya sizden iki âdil kimseyi şahit tutun ve şahitliği de allah için dürüst yapın. İşte sizden allah'a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapılan tavsiye budur.

(he) who has fed them against hunger, and has made them safe from fear.
kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı.