Results for knock translation from English to Turkish

knock
vuruntu

knock out
kaçak takedown

knock knock
tık tık

knock it off.
kes şunu artık.

knock on the door.
kapıyı çal.

they knock themselves off.
evet kendilerini taklit ediyorlar.

it's the knock-out.
Çok çekicidirler.

tom didn't bother to knock.
tom kapıyı çalma zahmetine girmedi.

i heard a knock at the door.
kapıda bir vurma sesi duydum.

2... hard knock life" (1998)* "vol.
2... hard knock life" (1998)* "vol.

i heard someone knock on the door.
birisinin kapıya tıklattığını duydum.

suddenly there was a knock on the door
biglang may kumatok sa may pintuan

knock on the door before entering the room.
odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

please knock on the door before you enter.
lütfen girmeden önce kapıyı çalın.

so, that does not stop the knock-off artists.
yani bu da taklitçi sanatkarları durdurmaya yetmiyor..

and then... oh, but then... he will knock four times.
doktor, wilfred'in silahını alır ve gemiden aşağıya atlar.

and most people knock them down when they're small.
ve çoğu insan bunları daha küçükken düşürürdü.

if you knock them out completely, then you're very sick.
eğer tamamen öldürürseniz, çok hasta olursunuz.

you should always knock before entering tom's room.
tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.

however, since this is serbia, i'll knock on wood ...
fakat burası sırbistan, o yüzden yine de tahtaya vurmak lazım.