Results for machine to machine;machine to mac... translation from English to Turkish

set ithe machine according to machine specified in process 13.6.
İşlem 13.6 te belirlenen makine parametrelerine göre makineyi ayarla.

so we're going from machine to machine, from page to page, and now data to data.
makineden makineye geçiyoruz, sayfadan sayfaya, ve şimdi de veriden veriye.

set the filling machine according to machine parameters specified in process 11.8.
İşlem 11.8 de belirlenen makine parametrelerine göre dolum makinesini ayarla.

do not leave the machine to direct sunlight.
makineye direk güneş ışığının gelmesini önleyiniz.

you need a java vm installed on your machine to use this extension.
the former is provided by a sapi module that interfaces with the servlet server, the latter by the java extension.

laboratory balance or weighing machine to meet density and unit mass tests
yoğunluk ve birim kütle testlerini karşılamak için laboratuvar terazisi veya ağırlık makinesi

they made another machine to produce those people: the school.
bu insanları üretebilmek için başka bir makine daha yarattılar. okul.

do not move the machine to another place while it is being plugged in.
makine fişte takılı iken başka yere taşımayınız.

in atc failures, it is necessary to go through the machine to reach atc zone.
palet deĞİŞtİrme bÖlgesİne talaŞ gİrmesİ

tim wants so badly to kill his grandfather himself that he constructs a time machine to travel back to 1955 when his grandfather was young and kill him then.
tim büyükbabasını kendisinin öldürmesini o kadar çok istemektedir ki büyükbabasının genç olduğu 1995 yılına gitmek ve onu o zaman öldürmek için bir zaman makinesi yapar.

smb and nfs servers are not installed on this machine, to enable this module the servers must be installed.
smb ve nfs servisleri bu makinede kurulmuş değil, bu birimi etkinleştirmek için servislerin kurulu olması gerekir.

because the solution seems so far in the past, i needed nothing short of a time machine to access them.
Çünkü çözüm o kadar uzak bir geçmişteydi ki ona ulaşmak için zaman makinesinden daha azı işime yaramazdı.

it's the thing you'd like to avoid if you can, like to get a machine to do.
olanağınız olsa yapmaktan kaçınacağınız kısmı, bir makinesi olsa da yapsa dediğiniz kısmı.

and they wanted the music to drop out at a certain point in the video and actual live audio from the machine to play part of the song.
ve müziğin videonun belirli noktasında düşmesini ve makinenin şarkının bir kısmını canlı olarak istediler.

his vision was to enable man and machine to cooperate in making decisions, controlling complex situations without the inflexible dependence on predetermined programs.
onun vizyonu, bilgisayar ve insana, kararlar vermek ve karmaşık durumları kontrol etmek için önceden belirli programlara katı bir bağımlılık olmadan, işbirliği yapma imkanı vermekti.

arguably the first machine to use out-of-order execution was the cdc 6600 (1964), which used a scoreboard to resolve conflicts.
tartışmalı da olsa sırasız yürütüm kullanan ilk makine, skor tahtası kullanarak çakışmaları çözümleyen, cdc 6600 (1964) olmuştur.

if users can connect to an external ssh server, they can create an ssh tunnel to forward a given port on their local machine to port 80 on a remote web server.
eğer kullanıcılar harici bir sunucuya bağlanabilirlerse ,kendi yerel makineleri ile verilen porta doğru uzaktaki web sunucusunda olan port 80'e geçiş yapabilmeleri için ssh tüneli oluşturabilirler.

many people use cash machines to withdraw money.
pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.

hook down button is a button enabling both machines to move downward if the machines 1+2 in the system are selected; if the machines 1 or 2 in the system are selected, it enables only the hook of the machine 1 to move downward.
kanca aşağı butonu, sistemde makinalar 1+2 seçili ise her iki makinanın aşağıya doğru hareket etmesini sağlayan, sistemde makinalar 1 veya 2 seçili ise sadece makine 1 in kancasının aşağıya doğru hareket etmesini sağlayan butondur.

and so i've been beginning, with a variety of different projects, to understand how people can relate to machines with their eyes.
birçok farklı proje ile insanların gözleri ile makineler ile nasıl iletişim kurduğunu anlamaya çalıştım.