Results for not always, sometime, depend on p... translation from English to Turkish

well, not always.
bazen değil!

but not always.
ancak bu her zaman doğru değil.

i am not always free on sundays.
pazar günleri her zaman boş değilim.

i'm not always free on sundays.
pazar günleri her zaman boş değilim.

he is not always late.
o her zaman geç kalmaz.

what does it depend on?
o neye bağlı mesela?

don't depend on it.
ona bağlı olma.

coal is not always black.
kömür her zaman siyah değildir.

"people depend on belgrade.
krstiç, "halk belgrad'a bel bağlamış durumda.

it is not always cold in hokkaido.
hokkaido'da hava her zaman soğuk değildir.

but that's not always easy for us.
bu bizim için her zaman kolay olmuyor.

expensive is not always better than inexpensive.
pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.

don't depend on your parents too much.
ebeveynlerine çok fazla bel bağlama.

don't depend on other people too much.
diğer insanlara çok fazla güvenme.

you cannot depend on his support for your project.
projen için onun desteğine bağlı kalamazsın.

getting projects off the ground is not always straightforward.
projeleri başarıya ulaştırmak her zaman basit olmuyor.

sometimes mom comes with me, but not always, as we must all go to get money.
sonuçta hepimizin bir yerlere gidip para kazanması gerekiyor.

depends on
aşağıdakilere bağlı

i cannot find such a hotel always. sometimes, the prices are very high.
her zaman olmuyor, bazen çok yüksek fiyatlar oluyor.

the resultant visible hue depends on various factors, but always has some sort of yellowish color.
meydana gelen görünür renk çeşitli faktörlere bağlıdır; fakat genellikle sarının bir çeşididir.