Results for ovation translation from English to Turkish

ovation highway
ovation otoyolu

ovation developer studio
ovation developer studio

the audience rewarded it with a loud ovation.
seyirci de onu gürültülü alkışlarla ödüllendirdi.

fg: because i want to get a standing ovation like everybody, so ...
fr: herkes gibi ayakta alkışlanmak istiyorum.

the production, led by renowned director egon savin, won a standing ovation from the audience.
tanınmış yönetmen egon savin'in yönettiği yapım seyirciden büyük alkış aldı.

vipsania agrippina died in ad 20, a few days after the ovation of her son drusus, which took place on 28 may.
vipsania agrippina, 28 mayıs'ta oğlu drusus için düzenlenen bir onursal törenden birkaç gün sonra 20 yılında ölmüştür.

and then there's another program, called ovation, you can get from adobe, that they just bought last summer.
sonra ovation denen bir program var, adobe çıkardı, daha geçen yaz satın aldılar.

nurmi finally got his sweet revenge during 1952 olympic games in helsinki when he brought the olympic torch to the opening ceremony in the stadium and received a standing ovation in front of edström.
nurmi, helsinki'de düzenlenen 1952 yaz olimpiyatları açılış töreninde olimpiyat meşalesini getirerek stadyumda bulunanlar tarafından ayakta alkışlandı ve locada bulunan komite başkanı edström'den tatlı bir intikam almış oldu.

as the film ended to a standing ovation, jolie tearfully told filmgoers, "to share this with you means the world to me."
film bitiminde ayakta alkışlanırken, jolie gözyaşları içinde seyirciye "bunu sizinle paylaşmak benim için dünyalara bedel." dedi.

given its first public screening at the sarajevo festival, it received a tumultuous standing ovation from an audience of around 2,500 gathered at the central open-air cinema.
film, saraybosna festivalindeki ilk gösteriminde, merkez açıkhava sinemasında toplanan yaklaşık 2 bin 500 seyirci tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

the film premiered at the director's fortnight program of the 2009 cannes film festival where it received an eight minute standing ovation and won the art cinema award, the prix regards jeunes and the sacd prize.
film ilk gösterimini 2009 cannes film festivali'ndeki director's fortnight programında yaptı ve sekiz dakika boyunca ayakta alkışlanan film sanat sinema Ödülü, prix regards jeunes ve sacd Ödülü'nü kazandı.

how many poets could cram ebay, friendster and monster.com into 3-minute poem worthy of a standing ovation? enjoy rives' unique talent.
kaç tane şair ebay'i, freindster'ı ve monster.com'u ayakta alkışa değer 3 dakikalık şiirle doldurabilir? rives'in benzersiz yeteneğinin keyfini çıkarın.

the latter film, which documents the then-yugoslav new wave music scene in the late 1970s and early 1980s, got a standing ovation at its sold-out screening in sarajevos freshly repainted national theatre.
1970 sonları ve 1980 başlarındaki yugoslav new wave müzik hayatını belgeleyen "Şanslı Çocuk", saraybosna'nın yeni boyanmış ulusal tiyatrosundaki kapalı gişe gösterimde muazzam alkış aldı.

"if i should have a daughter, instead of mom, she's gonna call me point b ... " began spoken word poet sarah kay, in a talk that inspired two standing ovations at ted2011. she tells the story of her metamorphosis -- from a wide-eyed teenager soaking in verse at new york's bowery poetry club to a teacher connecting kids with the power of self-expression through project v.o.i.c.e. -- and gives two breathtaking performances of "b" and "hiroshima."
ted2011'de iki defa alkış yağmuruna tutulan konuşmasına şair sarah kay "bir kızım olursa, bana anne yerine, b noktası diyecek.." diyerek başladı. koca gözlü bir bebekten, new york'un bowery Şiir kulübü'nde terleyen gence sonra da v.o.i.c.e. projesiyle kendini anlatma gücüne sahip çocuklar yetiştiren bir öğretmene dönüşümünü anlatırken, "b" ve "hiroshima" şiirl performanslarıyla nefes kesiyor.