Results for sandstone translation from English to Turkish

sandstone
kumtaşı

claystone and sandstone
kiltaşı ve kumtaşı

mudstone and sandstone is below this strata.
Çamurtaşı ve kumtaşı bu tabakaların altındadır.

and as the sandstone weathers, new grains break free.
ve kumtaşları aşındıkça yeni

mudstone and sandstone is found below the marine clay.
Çamurtaşı ve kumtaşı deniz kili altında bulunmaktadır.

some of those grains may then cement naturally into sandstone.
o taneciklerin bir kısmı doğal bir şekilde betonlaşarak kumtaşlarına dönüşebilir.

it takes a pile of loose sand and it creates sandstone out of it.
o gevşek halde olan kum parçacıklarını alıyor, ve onlardan kumtaşlar meydana getiriyor.

the friction angle of sandstone and mudstone is assumed to be 32 degree.
kumtaşı ve çamurtaşının sürtünme açısının 32 derece olduğu varsayılmaktadır.

therefore, the ultimate unit shaft friction of mudstone and sandstone is 200kpa.
bu nedenle, çamurtaşı ve kumtaşının nihai birim mil sürtünmesi 200kpa'dır.

claystone with locally sandstone alternation is also recorded in the vicinity of the site location.
yerel olarak kumtaşı alternatifi ile kiltaşı ayrıca saha konumu yakınlarında da kaydedilmiştir.

my response is a sandstone wall made from bacteria and solidified sand, stretching across the desert.
benim yanıtım, bakterilerden ve katılaşmış kumdan yapılma çöl boyunca uzayan kumtaş bir duvar.

it is anticipated that the anchorage block is founded in mudstone and sandstone which are competent material.
ankraj bloğunun, dayanıklı materyal olan çamurtaşı ve kumtaşında bulunduğu tahmin edilmektedir.

to provide axial and lateral capacity for the anchorage, piles will be terminated in the mudstone and sandstone.
ankraj için eksensel ve yanal kapasite sağlamak için çamurtaşı ve kumtaşında kazıklar sonlandırılacaktır.

the ucs of mudstone and sandstone is 1mpa, so it can be said the mudstone and sandstone has a cohesion of 500kpa.
Çamurtaşı ve kumtaşı ucs değeri 1mpa'dır ve bu şekilde, çamurtaşı ve kumtaşının 500kpa kohezyon değerine sahip olduğu söylenebilir.

so, we have a way of turning sand into sandstone, and then creating these habitable spaces inside of the desert dunes.
böylelikle, biz kumu kumtaşına çevirmenin bir yoluna sahip oluruz ve sonra bu yaşanabilir boşluklari çöl tepelerinin içinde yapabiliriz.

and here is actually the spinal column and the whole torso encased in a sandstone block, because she was buried by a river.
ve burası onun bel kemiği/omurgası ve tüm gövdesi bir kumtaşı bloğuyla kaplanmıştı, çünkü o, bir nehir tarafından gömülmüştü.

and this was built by depositing artificial sandstone layer upon layer in layers of about five millimeters to 10 mm in thickness -- slowly growing this structure.
ve bu, yapay kumtaşını her birinin kalınlığı beş milimetre ile 10 mm arasında olan katman üzerine katman şeklinde ekleyip yapıyı yavaşça büyüterek oluşturulmuştur.

before his first visit to england in 1834, the labours of hugh miller and other geologists brought to light the remarkable fish of the old red sandstone of the northeast of scotland.
İngiltere’ye 1834 yılındaki ilk yolculuğundan önce hugh miller ve diğer jeologların uğraşları sonucu İskoçya’nın kuzeydoğusunda bulunan old red sandstone'da dikkate değer balık fosilleri gün ışığına çıkarıldı.

uluru (), also known as ayers rock and officially gazetted as uluru / ayers rock, is a large sandstone rock formation in the southern part of the northern territory in central australia.
uluru (ufa: /uluɻu/) ayers rock olarak da bilinir, avustralya çöl bölgesinde kumtaşından oluşan bir kaya formasyonu.

it covers two areas of 93.5 km² (36.1 mi²) in the heart of the german part of the elbe sandstone mountains which is called the saxon switzerland ().
93.5 km²lik (36.1 mi²) bir alan kaplayan park, elbe kumtaşı dağları'nın kalbi konumundadır.