Results for temper translation from English to Turkish

he lost his temper.
o öfkelendi.

cathy has a temper.
cathy'nin öfkesi var.

don't lose your temper.
kendini kaybetme.

cathy has a hot temper.
cathy'nin öfkesi var.

finally, he lost his temper.
sonunda, o, kontrolünü kaybetti.

he's in a bad temper.
o sinirli.

he loses his temper easily.
o kolayca kontrolünü kaybeder.

he lost his temper and hit the boy.
sinirlendi ve çocuğa vurdu.

i shouldn't have lost my temper.
kendimi kaybetmemeliydim.

he loses his temper quite easily.
oldukça kolay şekilde kontrolden çıkar.

he sometimes loses his temper for nothing.
bazen sebepsiz yere sinirleniyor.

cyanide concerns temper romanian "gold rush"
siyanür korkusu romanya'daki "altına hücumu" yavaşlattı

he couldn't hold his temper any longer.
o daha fazla öfkesini tutamadı.

all of a sudden, the clerk lost his temper.
aniden, katip öfkeden kendini kaybetti.

don't lose your temper no matter what he says.
o ne derse desin öfkelenme.

tom loses his temper so easily that everybody avoids him.
tom soğuk kanlılığını o kadar çabuk kaybediyor ki herkes ondan kaçınıyor.

"goya: the origins of the modern temper in art".
"goya: the origins of the modern temper in art".

i can't talk with my father without losing my temper.
kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

if you continue to remain silent, i'll lose my temper.
sessiz kalmaya devam edersen, kendimi kaybedeceğim.

however, weaker commodity prices will continue to temper trade revenues.
bununla birlikte, zayıflayan emtia fiyatları ticaret gelirlerinde oynaklığa yol açmaya devam edecektir.