Results for transplanted translation from English to Turkish

and it shows the first time an organ was ever transplanted.
ve ilk defa bir organın transplante edilişini gösteriyor.

they transplanted four livers last week from deceased patients to the recipients.
doktorlar geçen hafta hayatını kaybeden dört hastadan alınan karaciğerleri alıcılara naklettiler.

and every year, 99.9 percent of the paddy is transplanted manually.
bu çeltiklerin %99.9’u elle toplanıyor.

the kidney was indeed the first organ ever to be transplanted to the human.
böbrek gerçekten de insana nakli yapılan ilk organdır.

the transplanted bone marrow replaces the failing bone marrow cells with new ones from a matching donor.
kemik iliği naklinde eski kemik iliği hücreleri bir vericiden alınan yeni hücrelerle değiştirilir.

if the cornea becomes blurred again due to tissue rejection, the same eye can be transplanted again.
doku reddi nedeniyle kornea yeniden bulanıklaşırsa, aynı göze tekrar nakil yapılabilir.

so we took the same mycoides genome that carole had initially transplanted, and we grew that in yeast as an artificial chromosome.
sonunda carole'ın ilk olarak naklettiği mycoides genomunu alıp mayada, yapay bir kromozom olarak büyüttük.

only 86 organs from 38 deceased donors were transplanted in 2010, according to serbia's directorate of biomedicine.
sırbistan biyotıp müdürlüğü'ne göre, 2010 yılında ölen 38 bağışçıdan sadece 86 organ nakli gerçekleşti.

doctors in bosnia and herzegovina announced that they have successfully transplanted the liver and kidneys of a clinically dead person, a first for the country.
bosna-hersekli doktorlar, ülkede ilk defa, klinik açıdan ölü bir kişinin karaciğer ve böbreklerini başarılı şekilde naklettiklerini duyurdular.

he altered this mouse so that it was genetically engineered to have skin that was less immunoreactive to human skin, put a polymer scaffolding of an ear under it and created an ear that could then be taken off the mouse and transplanted onto a human being.
charles, once bu farenin genetik yapısını insan derisini reddetmeyecek şekilde değiştirdi. ve farenin derisinin altına kulak şeklinde bir polimer iskelesi yerleştirerek daha sonra çıkartılıp bir insana nakledilebilecek bir kulak oluşturdu.

the rice that you ate in the lunch, and you will eat today, is transplanted by women bending in a very awkward posture, millions of them, every season, in the paddy season, when they transplant paddy with their feet in the water.
öğle yemeğinde yediğiniz pirinç ve bugün de yiyeceksiniz, bu pirinç her çeltik sezonunda ayakları suyun içinde bir pozisyonda çok rahatsiz eğilmiş milyonlarca kadın tarafından toplanıyor. ve suyun içindeki bir ayakta mantar ve enfeksiyon