Results for tribulation translation from English to Turkish

English

Translate

tribulation

Translate

Turkish

Translate
Translate

Instantly translate texts, documents and voice with Lara

Translate now

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

English

Turkish

Info

English

rejoicing in hope; patient in tribulation; continuing instant in prayer;

Turkish

umudunuzla sevinin. sıkıntıya dayanın. kendinizi duaya verin.

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

and not only so, but we glory in tribulations also: knowing that tribulation worketh patience;

Turkish

yalnız bununla değil, sıkıntılarla da övünüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sıkıntı dayanma gücünü, dayanma gücü tanrının beğenisini, tanrının beğenisi de umudu yaratır.

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

and those who keep their treaty when they make one, and the patient in tribulation and adversity and time of stress.

Turkish

antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

and we sent not a prophet to any township but we laid hold of the people thereof with tribulation and distress that haply they may humble themselves.

Turkish

biz bir ülkeye bir peygamber gönderdiğimizde, onun halkını zorluk ve darlıkla mutlaka sıktık ki, sığınıp yakarsınlar.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

thereafter we substituted ease in place of adversity until they abounded and said: even thus tribulation and prosperity touched our fathers.

Turkish

sonra kötülüğü (darlığı) değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik. nihayet çoğaldılar ve: "atalarımız da böyle sıkıntı ve sevinç yaşamışlardı" dediler.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

English

and those who keep their treaty when they make one, and the patient in tribulation and adversity and time of stress. such are they who are sincere.

Turkish

andlaşma yaptıkları zaman andlaşmalarını yerine getirenler; sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte doğru olanlar onlardır, (allah'ın azabından) korunanlar da onlardır.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

who expend both in joy and tribulation, who suppress their anger and pardon their fellowmen; and god loves those who are upright and do good,

Turkish

o (allah'tan hakkıyla korka)nlar, bollukta ve darlıkta allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. allah iyilik edenleri sever.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

then changed we the evil plight for good till they grew affluent and said: tribulation and distress did touch our fathers. then we seized them unawares, when they perceived not.

Turkish

sonra da kötülük yerine iyilik verdik, çoğaldılar ve atalarımız da malca zarara uğramışlardı, genişliğe kavuşmuşlardı, bu, böyledir dediler de ansızın onları azaba uğrattık, anlamadılar bile.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

when we give mankind a taste of our blessing, they rejoice therein: but if they encounter tribulation because of their own actions -- they fall into despair.

Turkish

bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptığı şeyler sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

English

immediately after the tribulation of those days shall the sun be darkened, and the moon shall not give her light, and the stars shall fall from heaven, and the powers of the heavens shall be shaken:

Turkish

‹‹o günlerin sıkıntısından hemen sonra, ‹güneş kararacak, ay ışık vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek, göksel güçler sarsılacak.›

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

these things i have spoken unto you, that in me ye might have peace. in the world ye shall have tribulation: but be of good cheer; i have overcome the world.

Turkish

bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. dünyada sıkıntınız olacak. ama cesur olun, ben dünyayı yendim!››

Last Update: 2012-05-06
Usage Frequency: 1
Quality:

English

when we said to you, ‘indeed your lord encircles those people,’ we did not appoint the vision that we showed you except as a tribulation for the people and the tree cursed in the quran.

Turkish

bir zaman sana: "rabbin insanları kuşatmıştır, (suçluları cezalandırmak üzeredir)" demiştik. sana gösterdiğimiz rü'yayı ve kur'an'da la'netlenmiş ağacı, insanları(n imanını) sınama (aracı) yaptık.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

English

after the many trials and tribulations of world war i, nyíregyháza was under romanian occupation for ten months.

Turkish

i. dünya savaşı'nda birçok sıkıntılar yaşandıktan sonra, nyíregyháza on ay için romanya'nın işgali altında kaldı.

Last Update: 2016-03-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
8,877,204,736 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK